Türk Telekom bana göre çok mantıklı bir iş yaptı; AVEA ve TTNet'i, tüzel kişiliklerini koruyarak Türk Telekom markası içine kattı. Peki böyle yapınca ne oldu? Evinize iletişim hizmeti alırken; telefoncuya ayrı, internetçiye, televizyoncuya ayrı dert anlatmak, hepsinden ayrı ayrı randevu ve hizmet talep etmek, hepsi için ayrı bürokrasiye katlanmak derdi bitti. Tek marka altında birleşen Türk Telekom'un müşterileri; mobil, internet, ev telefonu ve televizyon hizmetlerine artık tek mağazadan, tek çağrı merkezinden ve tek internet sitesinden erişebilecek.
Aslında, başta iletişim sektörü olmak üzere pek çok sektörde kafa karıştıran, algı kaosuna yol açan 'marka dağınıklığı' nedeniyle ürün ve hizmetlerini hedef kitleye ulaştırmakta zorlanan pek çok kuruluş var. Hani sokağınızı önce telefoncular, sonra su ve kanalizasyoncular, ardından da elektrik idaresi kazıyor ya; işte o hesap. Umarım Türk Telekom'un uygulaması, diğerlerine de örnek olur.
Bu arada Türk Telekom'un logosu da değişti. Ama hizmetleri derli toplu hale gelirken, logosunun ciddi bir 'dağınıklığı' ifade etmesi benim garibime gitti doğrusu. Diğer yandan 'Fiber ağlarla ördük ana yurdu dört baştan' diye özetleyebileceğim yeni kampanyalarının televizyon reklamı da son derece ilginç. Hadise'den Sneijder'a ve Rıdvan Dilmen'e kadar pek çok ünlünün fiber kablo marifetiyle 'elektriğe kapılması', hizmeti ne kadar tanıtıyor bilemem. Ama emin olduğum bir şey varsa, o da Rıdvan Hoca'nın bu rolde çok zorlandığı. Metin yazarının koyu Galatasaray taraftarı olduğundan ve 'Şeytan azapta gerek' dediğinden fena halde şüpheleniyorum...