Sizler bu satırları okurken ben kısmetse Antalya'da olacağım. Önce Antalya Piyano Festivali, ardından Turkuvaz Medya Grubu'nun bu yıl ana medya sponsoru olduğu Uluslararası Antalya Film Festivali'ni izleyip sizlere aktarmak için.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel bu yıl harika bir karar aldı. Adı Antalya Altın Portakal Film Festivali olan organizasyonun ismini, Antalya Uluslararası Film Festivali olarak değiştirdi. Neden? Çünkü dünyada verdiği ödül ile aynı isme sahip bizden başka uluslararası film festivali yok da ondan. Malum, Oscar dağıtılan dev organizasyonun ismi bile Akademi Ödülleri.. Bu nedenle bizimki uluslararası platformlarda kafa karışıklığı yaratıyordu. Sorun giderildi. Belli ki Türel ve ekibi bu işi herkesten çok ciddiye alıyor. Kathleen Turner'dan Jeremy Irons'a kadar pek çok dünya yıldızının da konuk olacağı festival, bu yıl bir başka renkli ve hareketli geçeceğe benziyor.
Antalya'ya giderken aklımda koca bir soru işareti vardı. Uçak krizi, önce Antalya'yı mı batıracaktı? Rus uçağının düşürülmesi ile Antalyalı turizmciler karalar bağlamış olmalıydı. Zira bölgedeki turizm potansiyelinin yüzde 40'ı Rus turistlerden oluşuyordu. Rusya Federasyonu, vatandaşlarına 'Türkiye'ye gitmeyin' çağrısı yapıyordu ve bu gelişmeler turizmcileri umutsuzluğa sürüklüyordu. Festivallerin yanı sıra önümüzdeki hafta bu konuyu da yerinde yapacağım araştırmalarla köşeme taşıyacağım. Kişisel fikrime gelince...
Evet, gelişmeler turizmi baltalayabilir. Ama düşünülen oranda değil. Çünkü Antalya'nın tadını alan, burada kendilerini ülkelerinden daha rahat hisseden, erken rezervasyonlarla beş yıldızlı otellerde neredeyse bedavaya konaklayan Ruslar, Antalya'dan kolay kolay vazgeçmez. Putin ve Medvedev'in sözlerinin, Belek'in altın kumlarından daha etkili olacağına inanmıyorum.