Yerli dizi senaryolarının omurgasını teşkil eden 'akıl almaz tesadüfler' benim gibi pek çok izleyiciyi rahatsız etmiş görünüyor.
Geçen hafta bu konuda detaylı bir yorum kaleme almıştım.
Seyircilerin, bu görüşü paylaşıp desteklediklerini gözlemledim. (Bu arada geçen hafta gala yapan Gamsız Hayat dizisindeki tesadüfler de akıl alır gibi değildi.) Köşemize sürekli katkı yapan okurlarımızdan Haluk Zırh da aynı konuya değinmiş: "Sayın Aytuğ, inanın size bugün dizilerdeki abartılı tesadüflerden bıktığımızı yazacaktım. Siz benden önce davranmışsınız. Sayın Aytuğ, düşüncelerinize aynen katılıyorum.
Bir dizi setinde bulunmak isterdim; acaba rol alan sanatçılar, abartıları, saçmalıkları görmüyorlar mı, görüp uyarmıyorlar mı, uyarırlar da yönetmen, senarist aldırmaz mı, çok merak ediyorum.
Son günlerde başlayan sizin saydığınız dizilerdeki saçmalıklar çok rahatsız edici. Kadın estetik ameliyat oluyor, yüzünü değiştiriyor. O kadar başarılı bir ameliyat ve doktor ki, ameliyatla yüzü ile birlikte, kadının sesi, fiziği bile değişiyor. Ya lütfen seyirciyi bu kadar basite almayın, aptal yerine koymayın.
Siz de hissetmişsinizdir Yüksel Bey; ben Kara Sevda, Eve Dönüş, Bir Deniz Masalı gibi dizilerin uzun ömürlü olacağını sanmıyorum."
Yazar notu:
Sevgili okurum, artık efsane olmuş birkaçı dışında, oyuncuların senaryoya müdahale yetkisi yoktur. Sadece görüş ve temennilerini yönetmene iletebilirler, hepsi o kadar.
Senaryoya sürekli müdahale etme eğilimindeki oyuncular ise sektörde pek sevilmez ve zamanla çarkın dışına itilirler. Oyuncular asıl tercihlerini, dizi başlamadan önce senaryo önlerine geldiğinde yapabilirler. Yani oynamak ya da oynamamak şeklinde.