Dizi film senaristlerinin pek çoğu, hayatın tesadüflerden ibaret olduğu gibi tuhaf bir fikre kapılmış görünüyor. Evet, kader insanlara sürprizler hazırlamaya bayılıyor ama bunca tesadüfün sadece dizi karakterlerine nasip olması da seyirciyi aptal yerine koyma gayreti olarak algılanıyor.
Bu girizgahı, Star'ın yeni dizisi Kara Sevda için yaptım. Kız, hayatında ilk kez otobüse biniyor ve esas oğlan ile karşılaşıyor. Nasıl oluyorsa, iki dakika gördüğü çocuğun kusursuz bir portresini çiziyor. Yine nasıl oluyorsa, çocuk, alışveriş için gittiği bir AVM'de kendi portresinin bulunduğu sergiyi görüyor. Nasıl oluyorsa, kızın ailesine ait yatın bağlı olduğu marinada esas oğlan da boyacılık yapıyor. Nasıl oluyorsa, İstanbul'da sadece bir tek gece kulübü varmış gibi çocuk, yoldan geçerken kızı kulüpte doğum günü kutlaması yaparken görüyor. Ve nasıl oluyorsa, çocuğun hayattaki en iyi arkadaşı olan kadın, o çocuğun sevgilisinin muhtemelen gerçek annesi çıkacağa benziyor. Çocuk, maden mühendisi olup şirkette ortaklığa kadar yükseldiğinde önüne gelen ilk ihaledeki rakibi, sevgilisinin yeni kocasının şirketi çıkıyor. Tamam, aşk tesadüfleri sever ama tesadüfe de bu kadar aşık olunmaz ki...
Aslında Burak Özçivit'in dizideki 'binbir surat' halini ve giderek istim tutan oyunculuğunu yazacaktım. Ama 'tesadüfler' izin vermedi ki...
Bu arada ismi 'Kara' ile başlayan Karadayı, Karagül, Kara Ekmek gibi dizilerin ekranda tutunması, Ay Yapım'a yine totem yaptırmış. Her şey tesadüf ama dizinin ismi değil!