Fox TV'deki Merve Yıldırım haberlerini ilgiyle izlemeye devam ediyorum.
Acar muhabir, bu kez de Ziraat Mühendisleri Odası'nın ürkütücü haberinden yola çıkarak, bir haber merkezinin başlıca görevinin 'vatandaşı uyandırmak' olduğunu gösterdi.
Rapora göre aralarında Almanya, Fransa ve İsviçre'nin de bulunduğu pek çok ülke, bizim ihraç ettiğimiz yaş sebze ve meyveyi, 'zararlı kimyasal maddeler içerdiği için' geri göndermiş.
Bu mallar da, imha edildikleri konusunda herhangi bir belgeye rastlanmadığı için çok büyük bir ihtimalle iç piyasaya sürülmüş. Yani, başta armut, kayısı, biber ve domates olmak üzere pek çok zehirli ürün, biz farkında olmadan mutfaklarımıza, oradan da midelerimize girmiş.
Ama Merve'nin haberini asıl 'sansasyonel' kılan bu rapor deği; haberin anonslarını çekmek ve vatandaşla konuşmak için gittiği pazardaki esnafın aralara girip 'sokuşturduğu' laflardı.
Pazarcı kardeşimiz, Merve'nin her uyarı cümlesinin arasına girip "Biz zehir değil, vitamin ve şifa satıyoruz.
Bunlar, bizi çekemeyen yabancıların uydurduğu yalanlar" filan deyip duruyordu.
Merve, asıl suçluyu pazarda yakalamıştı:
Kar hırsı ve vurdumduymazlık...