Köşemizin fahri sinema danışmanı sevgili dostum Nizam Eren, beyazperdeyle ilgili yeni ve ilginç bir araştırmaya daha imza atmış. Buna göre ülkemizde vizyona giren her üç filmden biri komedi türünde.
1 Ocak 2015 tarihinden bu yana gösterime çıkan 96 filmin 37'si komedi dalındaki yapımlar. Komedi filmleri gişe rakamlarına göre, Kocan Kadar Konuş (1 milyon 930 bin bilet) açık ara önde. Onu, Yapışık Kardeşler ve Niyazi Dört Nala filmleri izliyor. Karaman'ın Koyunu adlı film ise bin 263 kişi ile en düşük rakama sahip.
YAZIN KOMEDİ YOK!
Türk sineması yazın komedi filmi çekiyor; sonbahar, kış ve ilkbaharda gösterime sokuyor. 97 filmin vizyon şansı bulduğu 18 Eylül haftasına kadarki dönemi de içine alan Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına baktığımızda toplam komedi film sayısı sadece beşte kalmış. Oysa yalnız Nisan ayında yedi komedi filmi gösterim şansı bulmuş. Bu da okulların açılma dönemi ile başlayan ve kapanma dönemine dek süren aralıkta bir komedi filmi yığılması anlamına geliyor.
Hiçbir ödül şansı bulunmamasına ve ulusal-uluslararası festivallerde temsil edilmemesine rağmen bu kadar yoğun komedi filmi çekilmesinin nedeni ise ucuz maliyet, görsel efektlere gereksinim duyulmaması ve kolay gösterim şansı bulması.
KORKU FİLMLERİ İKİNCİ
Korku filmleri, komedi filmlerinden sonra ikinci sırada yer alıyor. 11 korku filminin izleyici ile buluştuğu bu dönemde 'cin' teması başrolde. Dar kadro ve az mekanda (çoğu kapalı mekan) çekilen korku filmlerinin de vizyon bulma şansı diğer türlere göre oldukça fazla. Sinema salonlarının sabırsızlıkla Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar'ı beklediği bu sezonda, yıl sonuna dek 130'a yakın yerli filmin gösterime çıkması ve toplamda 60 milyon bilet satışı öngörülüyor.
Sevgili Nizam Eren'in istatistikleri böyle. Benim kafama takılan ise komedi, neden sinemada iş yapıyor da ekranda tutunamıyor. En mütevazı komedi filmi, en azından masrafını çıkarıyor da niye pek çok iddialı komedi dizisi üç bölümde ekrandan kaldırılıyor?
Birincisi; komedi sürdürülebilir değil. Anlık bir duygu patlaması. Uzattıkça gazı kaçıyor. Bir başka neden ise 'parasını verdiğimiz' filmde gülmek, eğlenmek istiyoruz. Ağlayıp rahatlama ihtiyacımızı ise evde 'bedavaya getirmeyi' tercih ediyoruz.