Geçen hafta internet sitelerinde ilginç bir haber dolaşıp durdu. Habere göre; Star'ın yeni dizisi Muhteşem Yüzyıl: Kösem Sultan'da rol almak için bölüm başına 60 bin lira aldığı iddia edilen Hülya Avşar, yapımcı Timur Savcı'nın 'özel kurallarına' uymayı kabul etmiş. Peki neymiş bu özel kurallar? Avşar, dizide rol alacağı bir yıl içinde magazin gündeminden uzak duracak, Acun Ilıcalı'nın kanalı TV 8'deki yarışmalarda jüri üyeliği yapamayacak, kendi programını sunamayacakmış...
Yapımcının bu tavrı size 'zalimce' gelebilir. Ama televizyon sektörünün profesyonel kuralları içinde işin doğrusu budur. Özellikle ABD'de bir oyuncu ile dizi ya da film anlaşması yapıldıktan sonra prodüksiyon izleyici karşısına çıkana kadar o yıldızı, önceden planlanmış tanıtım ve halkla ilişkiler faaliyetleri dışında ortada göremezsiniz. Yapımcı, o yıldızı adeta tecrit eder ve bence buna da sonuna kadar hakkı vardır.
Düşünün, bir dönem dizisinde şövalyeyi oynayan aktörü reklam arasında gazlı içecek içip geğirirken izliyorsunuz ya da aşk dizisinin başrolünde dünyanın en sadık, en vefalı eşini oynayan kadın, her hafta değiştirdiği sevgilileriyle her gün bar çıkışı başka bir magazin programına yakalanıyor...
Tabii ki her oyuncu, dizide canlandırdığı karakter gibi yaşamayacak. Ama canlandırdığı karakterin altını oyup kendine umut ve para bağlayanları da taca çıkartmayacak.