Memduh Ün'ün, bugün unutulmuş kara-filmleri vardır, ben pek severim: Ölüm Peşimizde, Aslan Pençesi, Kanun Karşısında, Bire On Vardı. Bu türe meraklı mı? "Ben hep polisiye roman okuyarak büyüdüm. Arsen Lüpen'ler, Fantoma'lar veya haftalık çıkan Çekirge Zehra, Cingöz Recai, Tilki Leman gibi şeyler. Yazıhanemin itici gücü, rahmetli Ayhan Işık'tı. Onunla bu tür filmlerim çok tuttu, ben de üst üste çektim". Ya o efsanevi Üç Arkadaş? Türk sinemasının en güzel iki-üç filminden biri, 1958 yılında çıkıp gelen bir mucize... O nasıl olmuş? "Aslında çok uzun bir hikâye. Çok özetlersek, Metin Erksan'la Aydın Arakon'un birlikte yazdıkları bir tretmandan yola çıktık. Adı Kuşçu. Asistanım Ertem Göreç'e okuttum, hiç beğenmedi, Atıf Yılmaz'a verdim, harika dedi. Minnet rica Atıf'a senaryoyu yazdırdım. Ertem ve ben de katkıda bulunduk. Ana yapı dört günde ortaya çıktı". Memduh Usta, filmin kahramanlarının tipik Orhan Kemal insanları olduğunu ekliyor. Muhterem Nur'u ve görüntü yönetmeni Turgut Ören'in çalışmasını da övüyor. Eşsiz bir klasik böyle doğmuş. Ve o gazla Kırık Çanaklar, Ateşten Damla, Avare Mustafa gibi iyi filmler çekmiş. Kimi filmlerinde 'üç Kemal'le', yani Kemal Tahir, Orhan Kemal ve Yaşar Kemal'le yaptığı işbirliğinden de gurur duyuyor. Ama öncelikle Orhan Kemal, "Çünkü o da Adanalıydı ve o da futbolcuydu".