* Gerçek annenizle genç kızlık döneminde karşılaşmışsınız ilk kez. Neydi aile içinde yaşananlar? Babam, önce benim şimdiki annemle -ki o benim hayattaki tek annemdir- yani birinci annemle evleniyor. Ondan iki kızı ve bir oğlu oluyor. Sonra benim annemi görüyor ve aşık oluyor, evleniyorlar. Birinci annemden iki kız, bir erkek kardeşim var. Babamın benim annemle evliliğinden de Yıldız ve ben doğmuşuz. Ben 2 yaşındayken annem başka bir adama aşık olmuş, babamdan boşanmış ve o adama gitmiş. Babam da biz iki küçük kızı alarak birinci eşine dönmüş. Yani ikinci annem iki yaşına kadar bakmış bana. O kadar...
* Öz annenizden, sizi doğuran insandan söz ediyorsunuz? Onunla bir daha hiç diyaloğunuz olmadı mı? Hayır hiç olmadı... Bizi hiç aramadı.
* Bu nasıl bir şeydir? Sizi doğurmayan bir insana 'birinci annem' diyorsunuz. Sizi dünyaya getiren insan ise bir yabancı gibi... Benim için birinci annem var. Ona üvey anne demeye de dilim varmıyor. O benim gönlümdeki annem ve asıl annem o...
* Annenizle ilk karşılaştığınızda ne oldu? 21 yaşındaydım. 'Merhaba' der demez 'Trabzanları tutma' dedi. Anladım ki o fıttırık halimiz ondan geliyor. Düzenli bir kadınmış çünkü.
* İçinizde duygusal olarak bunu halletmişsiniz. Çoğu insanın gönlünde iyileşmeyen bir yara olur bu durum oysa... Hiç öyle bir yıkıntı yaşamadım. Çünkü ben birinci annemle o kadar mutlu ve o kadar güzel yaşadım ki...
* Annenizle hiç yüzleşmediniz mi? Kaçıyordu bu konudan. Bu yüzden hem kalp hastası hem de kanser oldu. Mutsuzdu çünkü. Mutsuzluk ve pişmanlık onu hasta etti.
* Hiç isyan etmediniz mi? Hayır. Çünkü isyan edecek bir durumum yoktu. Kader bizim için bir oyun oynamış ama güzel bir oyun bu.