Akıllı telefon tasarımlarının birbirine benzediğini söyleyenlerin sayısı giderek artıyor. Özellikle Android işletim sistemine sahip telefonlar için tasarım konusunda değişimler aynı yönde gelişiyor. Yeni tasarımlarda ise ekranlar sonsuza giden kenar ve çerçeveye sahip. Akıllı telefonların büyük çerçevesi yani palyaço ayakları ortadan kalkıyor. Fiziksel ana ekran tuşunu artık göremiyoruz. Huawei, HTC, LG G6'dan sonra Samsung S8 ve S8+ da benzer şekilde fiziksel ana ekran tuşunu kaldırırken yeni nesil tasarımlarda daha çok sensör ve sesli asistan özellikleri öne çıkıyor.
EKRANLAR BÜYÜDÜ
Palyaço ayaklar ortadan kalkınca 6 inç ekrana sahip telefon artık 5.5 inç telefon kadar yer kaplıyor. Yani avuç içinde telefonun kapladığı alan değişmese de ekran büyüyor. Ekran büyürken tutuş ergonomisini bozmamak için telefonun boyu oran olarak uzuyor. LG G6 modelinde 18X9 ölçüsünü sinema ekranlarında yeni standart olarak duyurmuştu. Telefonun yan kenarları Galaxy S8 ve Galaxy S8+ modellerinde olduğu gibi sonsuz ekran deneyimi yaşatmayı hedefliyor. Su ve toza dayanıklılık artık sıradan bir özellik haline geldi. 3-5 bin TL ödediğiniz cihazlarda o kadar hassasiyet de olmasın artık.
YETENEKLİ SESLİ ASİSTAN
Ekranlar 6 inç üstüne çıkınca telefona hakim olmak için daha çok sensör ile yetenekli, alışkanlıklarımızı öğrenen sesli asistan devreye giriyor. Apple iPhone'da Siri, Android telefonlarda Google Asistan, Microsoft Windows için Cortana, Samsung Galaxy S8 ve Galaxy S8+ telefonlarda Bixby sesli asistan kullanılıyor. Siri ve Google Asistan için fazla sorun yok. En azından Türkçe konusunda önemli mesafe aldılar. Ancak Bixby için biraz zamana ihtiyaç var. Şimdilik sadece Korece ve İngilizce destek alabiliyorsunuz. Yani sizin alışkanlıklarınızı öğrenerek nereye gideceğinizi tahmin eden trafiğin az olduğu rotayı gösteren, harita veya çeviriye ihtiyacınız olduğu anda devreye giren asistana ihtiyaç artıyor. Böylece arayacağım kişiyi, dinleyeceğim müziği veya izleyeceğim videoyu sesli olarak söylememe izin veren bir telefon deneyimi öne çıkıyor.
VİDEOLARA YENİ ÇERÇEVE
Telefon ekranının boyu uzarken video ekranının genişliği de artıyor. Yani telefonun dikeyde boyu uzarken video izlemek için telefonu yatay pozisyona getirdiğinizde geniş ekran ortaya çıkıyor. LG G6 bu durumu 18X9 yeni sinema ekranı ölçüsü diye iddialı şekilde tanıtmıştı. Bu ölçüler film, Youtube, Netflix ve TV dizisi ekranlarının değişmesine sebep olur mu bunu hep beraber göreceğiz. Apple Beats'i satın almasından sonra Samsung- Harmon-Kardon işbirliği her telefon için kaliteli bir sistem arayışını gündeme getirdi.
FİLM VE DİZİLER BÜYÜK EKRANDA
Çevrenizde her geçen gün daha fazla insan filmi ve dizileri mobil ekranlardan izliyor. Aslında büyüyen ekranlar bu talebi daha çok artıracak. Poltio dijital anket platformundaki sorumuza 1000 kişinin verdiği yanıtlarda masaüstü ve dizüstü bilgisayarlar öne çıkıyor. Televizyon ekranından izlerim diyenlerin oranı yüzde 25 bile değil. Bu ilginç rakamlar genel eğilimin nereye gittiğini en güzel şekilde gösteriyor.
REKABET İNTERNET SERVİSLERİNE KAYIYOR
Türkiye'de mobil operatörler arasındaki rekabetin internet tabanlı servisler üzerine yoğunlaşacağı yıl sonu rakamlardan net şekilde görülebiliyor. Operatörler artık birer uygulama geliştiriciye dönüşüyor. Bu yüzden sahip oldukları altyapı ve mobil cihaz finansmanı gücünü bu yönde kullanıyorlar. Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) 2016 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla toplam gelirlerine ait dağılıma karşılaştırmalı olarak baktığınızda geleceğin veri ve internet servislerinden olduğunu görmek zor değil. 2016 yılı dördüncü çeyrekte konuşma gelirleri Turkcell'in gelirlerinin yüzde 20.5'ini, Vodafone'un gelirlerinin yüzde 34.3'ünü, Türk Telekom'un (Avea) ise gelirlerinin yüzde 41'ini oluşturuyor. SMS ve MMS gelirleri Turkcell'in gelirlerinin yüzde 3.7'sini, Vodafone'un gelirlerinin yüzde 10,1'ini, Avea'nın gelirlerinin yüzde 4,7'sini oluşturduğu görülüyor. Veri trafiği gelirlerine baktığımızda ise Turkcell'de yüzde 65.1, Vodafone'da yüzde 52.7 ve Avea'da yüzde 48.7'lik paya sahip olduğunu görmek mümkün. Bu değişimin mobil operatörleri nasıl etkilediğinin önemli bir göstergesi.
BULUTLARIN ÜSTÜNDE TÜM DOSYALAR TELEFONUNUZDA
Dosyalarınızı bulut hesabında tutmak her cihazdan erişim konusunda büyük kolaylık sağlar. Sadece fotoğraflar değil, yazdığınız yazılara akıllı telefon üzerinden erişebilirsiniz. Bulut kullanma alışkanlığı kazanmanın faydaları saymakla bitmez. Güvenlik ve istediğiniz cihazdan erişim bu alışkanlığın en değerli iki özelliği. Yani internete yüklediğiniz her dosyaya kullanıcı ve şifreyi girdiğiniz her cihazdan ulaşma rahatlığına havada, karada, denizde sahip oluyorsunuz. Apple iCloud, Google Drive, Box, Lifebox gibi bulut hizmetleri telefonun hafızasının yeterli olmadığı anlarda fotoğraflarınızı yedeklemenin dışında dosya paylaşımı için de kullanılıyor.