Sözleşmiştik aslında telefonda, bir araya gelmek için ama kısmet olmadı. Tanışamadık bir türlü. Olmadı.
Onu tanıyan tanımayan herkes çok üzüldü, vefatını öğrendiğinde ama benim üzüntüm iki kat fazlaydı. Bir gazeteci olarak ne yapıp edip muhakkak tanımalıydım onu yakından. Onu yaşarken tanımamış olmamı mesleki bir kayıp sayıyorum. Çünkü çok özel bir kadındı Okay. Özel bir yeteneğe, özel bir karaktere sahipti.
Biliyorsunuz yazdığı senaryoların hiçbiri toplumda ret görmedi. Bence her yazdığının kabul görmesinin ardında başka bir güç vardı. Başka bir ruh. Avukatım Gökçe (Gülsaran) aynı zamanda Okay'ın da avukatlığını yapardı. "Derviş gibi kadın" derdi laf her ona geldiğinde.
Modern dünyanın dervişiydi gerçekten de Meral Okay. Duymuşsunuzdur muhakkak. Sözlü bir vasiyeti vardı rahmetlinin. "Ben gittikten sonra bütün mal varlığımın Ali Nesin'in Şirince'deki Matematik Köyü'ne bağışlanmasını istiyorum" demişti.
Onu yakından tanıyan herkesin bildiği bir vasiyetti bu. Defnedilmesinin ardından Sezen Aksu başta olmak üzere, Okay'ın bu son arzusunu onun ağzından duyan herkes, tüm yakınları seferber olmuştu yerine gelsin diye. Ama yerine getirilemedi.
Çünkü rahmetlinin tek vârisi olan babası o yaşarken etrafında bulunan herkesin bildiği bu vasiyeti göz göre göre çiğnedi ve Okay'ın 2 milyon dolar tutarındaki mal varlığını Birleşik Kafkas Konseyi diye bir vakfa bağışladı. Bir baba bunu nasıl yapar bilmiyorum ama Okay'ın babası Ata Katı, kızının yaşarken kazandıklarını onun isteği doğrultusunda kullanmak yerine, kendi inandıkları için kullanarak ona ihanet etti bana göre.
Çok acıklı bir durum bu. Çok hüzünlü bir hikâye. Eminim o hayattayken böyle bir olay bir başkasının başına gelmiş olsaydı bu son derece dramatik öyküden yola çıkıp şahane bir senaryo kaleme alırdı Meral Okay. Böylece kalsaydı durum, rahmetlinin kemikleri hep sızlayacaktı yattığı yerde. Neyse ki dostları buna müsaade etmedi. Onun ruhunu rahatlatacak, onu evrenin diğer tarafında çok mutlu edecek bir organizasyona imza atmak için bir araya geldiler.
Başını Sezen Aksu'nun çektiği Meral Okay dostları grubu, babası tarafından engellenen son arzusunun yerine getirilmesi için 21 Kasım'da Maslak Show Center'da bir gece düzenliyor. Bu özel gecenin çok da anlamlı bir adı var: "Meral Okay Matematik Köyü'nde doğuyor!"
Rahmetlinin reytingleri alt üst eden ve hâlâ da yayınlanmakta olan son senaryosu Muhteşem Yüzyıl dizi ekibi de tam kadro destek veriyor geceye. Sunuculuğunu Beyazıt Öztürk ile Engin Altan Düzyatan yapacakmış. Ve gecenin geliri olduğu gibi Ali Nesin'in kurucusu olduğu Matematik Köyü'ne aktarılacakmış. Çok duygulandım.
Ölümü, kaybı çok acı elbette ama kaybının ardından bir şeyi daha anlamamıza vesile oldu rahmetli. Ebedi dostluğun nasıl bişi olduğunu gördük. Duyduğuma göre Sezen gecenin muhteşem ve kusursuz olması için gecesini gündüzüne katıyormuş. En güzel şarkılarını söyleyecekmiş Meral için. Çok özel bir şov hazırlıyormuş.
Tanışıklığımız telefonda kalmış olsa da Türkiye'nin büyük bir emektarı olan Okay'ın ölmeden önceki son arzusunun yerine getirilmesi için ben de o gecede olacağım. Siz de gelin. Siz de rahmetlinin son vasiyetinin hayata geçmesine lütfen destek verin...