Aranızdan bazıları soruyor günlerdir; "Niye yazmıyorsun?" "Neden masum insanların devletçe katline dair bir iki cümle söylemiyorsun?"
Haklılar.
Çünkü hem bu ülkede yaşayıp, hem de bu ülkede gazetecilik yapan bir kimsenin böylesine önemli bir konuyu görmezden gelmesi, es geçmesi bırakın gazetecilik kimliğini filan, vatandaşlık kimliği ile bile bağdaştırılabilecek bir durum değildir.
Ancak bilinmeli ki benim bu konuya bu kadar geç girmemin nedeni konuya duyarsızlığımdan değil, bilakis yoğun hassasiyetimdendir.
Ben de bazıları gibi konuya "lambur lumbur" dalıp iki popülist cümleyle fikrimi beyan edip, sonraki gelişmelere bağlı olarak farklı yorumlar ortaya koyup konuyu kendime göre dallandırıp budaklandırabilirdim.
Ama yapmadım.
Çünkü o masum 35 insanın yok yere kaybının üç beş popülist cümleyle heba edilmeyecek kadar mühim bir mesele olduğuna inanıyorum.
Sadede gelirsek...
Bana göre "Uludere" olayı TSK'nın (bilerek ya da bilmeyerek, fark etmez) işlemiş olduğu korkunç bir cinayettir.
Ve bu cinayetin neden ve nasıl yapıldığının izahatı da mümkün değildir.
Ancak buna mukabil, bu cinayetten yola çıkıp, PKK'yla mücadelenin başa sardığını, silahların artık resmen sivilleri hedef aldığını söylemek ve en mühimi hükümeti bu konuda dövmeye çalışmak da insafsızlıktır.
Eskiye dönemeyiz artık.
Artık konuşabilen, tartışabilen bir Türkiye var önümüzde.
Bu söylediğime itiraz edip,
"Medya bağımsız değil, özgür değil" diyenlere ben de karşı konulmaz bir gücü olan bağımsız sosyal medyayı hatırlatırım o zaman.
Peki hepimizin bu bildiğini, Uludere operasyonu için emir veren o komutanlar bilmiyorlar mıydı acaba?
O masum 35 kişinin öldürülmesinin, ülkede nasıl bir karmaşaya neden olacağını ve terörle, PKK'yla silahlı mücadeleye nasıl bir darbe vuracağını görmüyorlar mıydı?
Ve en önemlisi, bu cinayetin PKK'nın ekmeğine yağ sürmek anlamına geleceğini hissetmiyorlar mıydı?
Neden işlendi bu cinayet?
Gerçekten bütün bu yaşananların arkasında bir istihbarat zafiyeti mi var?
Bir iş bilmezlik, acemilik ve beceriksizlik mi var?
Eğer öyleyse... Peki bunun cezası kesilmeyecek mi birilerine?
Ne yani? Öylece bırakacak mıyız ortada?
Tıpkı eskiden olduğu gibi sumen altına itip unutacak mıyız?