Bu arada söz konusu programdan gerçekten haber değeri taşıyan bir yığın malzeme elde ettim sevgili okurlarım.
En önemlisi deprem sonralarının vazgeçilmezi, şu ünlü bilim adamı Profesör Ahmet Ercan ile ilgiliydi. Programa görüşlerini aktarmak için telefonla katılan Ercan, konuşmasının bir yerinde depremlerdeki yıkımın en büyük müsebbibinin belediye başkanları olduğunu söylemesi ile birlikte ilginç bir tartışma başladı. Ercan'ın sözlerine itiraz eden Mustafa Değirmenci, "Siz bilim adamlarının hiç mi günahı yok?" şeklinde karşıt bir tavır geliştirince tartışma alevlendi. Ercan, Değirmenci'ye kişisel olarak yüklenince o da ortaya inanılmaz bir iddia attı. Dedi ki; "Senin nasıl bir bilim adamı olduğunu biliyoruz biz Avcılar'da! Onlarca bilim adamının, 'Burada heyelan vardır ve bölge derhal boşaltılmalıdır' dediği bir alanda sen bir vatandaş için özel bir çalışma yaptın ve 'bu bina kurtulur!' dedin. Ama bina 15 gün sonra yıkıldı!"
Bunun üzerine Ercan daha da öfkelendi. Ve Değirmenci'nin bu iddiasının karşısında ne diyeceğini bilemedi. Önce bir kem küm oldu ama sonra şu minvalde bir ifade kullandı: "Bilmeden konuşuyorsun. O adamın sigortayla sorunu vardı. Onun karşılığını alması için yapılmış bir çalışmaydı o!" Önce anlayamadım bağırış çağırıştan. Ama sonra öğrendim ki meğer Ahmet Hoca'nın, çalışma yaptığı ve bir binaya "Kurtulur" şeklinde rapor düzenlediği bölge benim de bir evimin olduğu ve heyelandan dolayı boşaltmak zorunda kaldığım bölge!
Yalan yok. Önce inanmadım.
Ama ertesi günü Değirmenci, Ahmet Hoca'nın hazırlamış olduğu o raporu elime ulaştırınca dumur oldum!
Hocanın, "kurtulur", hatta "daha da sağlıklı bir bina haline getirilir" dediği o bina komşumuz Arzuhan Bora'nın villasıymış.
Şoke oldum şoke!
Zira o dönem söz konusu binanın nasıl eğilip büküldüğünü, altındaki toprağın nasıl kayıp gittiğini bütün mahalleli hep beraber izliyorduk.
Bölgedeki binaların içinde durumu en kötü olandı üstelik.
Dün binanın sahibini aradım. Meğer yığınla parasını almış Ahmet Hoca o rapor için. "O zamanın parası 40 bin lira filan sadece kendisine ödedim ama bir de binama güçlendirme yapmam konusunda beni yönlendirdiği adamlara dünya kadar para saydım!" dedi.
Şimdi biz hangisinden korkalım Sayın Okurlar?
Depremden mi yoksa deprem gibi doğal afetler üzerinden kendini zenginleştirme çabasında olan uzmanlardan, bilim adamlarından mı?
Hangisi daha tehlikeli söyler misiniz?