Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Hayaldi ama çoğu gerçek oldu!

Tam yazıma başlamak üzereyken aldım haberi. Telaşlı bir halde arayan CHP'li haber kaynağım ağzından sular akar bir şekilde aktardı TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in Anadolu Ajansı'na dün öğleden sonra yaptığı açıklamayı.
"Bu defa çuvalladın Sevilay! Bak, CHP'ye genel başkan olarak düşünülüyor dediğin Boyner seni çok fena yalanlamış. Demiş ki: Bu hayal mahsulü bir iddia. Çok net ifade ediyorum; benim hiçbir şekilde gündemimde siyaset yok. TÜSİAD Başkanlığı'ndan sonra da herhangi bir şekilde siyasete girmeyi düşünmüyorum. Ben de gazetede okudum. Böyle bir şeye en ufak bir ihtimal yok!"
CHP'li arkadaş sözünü bitirdikten sonra bu kez ben girdim lafa kahkahalar eşliğinde...
"Pardon ama ne demesini bekliyordunuz ki Ümit Hanım'ın? 'Ayyy... Evettttt... Ben ve CHP ile ilgili böyle bir proje var ama bakalım hayırlısı... Daha büyük kurultaya 1 yıl var. Şu anda nabız yokluyor benim ismimi oraya yakıştıran ahbaplar!' filan mı?"
Bunun üzerine haber kaynağım "Demez tabii haklısın. Demez de... Ama hiç değilse 'varsa böyle bir niyeti' sessiz kalırdı bütün bu yazılıp çizilenler karşısında!" mealinde bir şeyler mırıldandı.
Dayanamadım artık o vakitten sonra.
Beni alenen yalan ve asparagas yazmakla itham eden karşımdaki kişiye freni patlamış kamyon gibi başladım saydırmaya!
Ve haklı olarak geçmişte yine bu köşede yazdığım kulislerin önce nasıl yalanlandığını ve fakat sonra nasıl tek tek pratiğe dökülüp alenen ispatlandığını hatırlattım!
Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan adaylığına soyunduğunda Mustafa Sarıgül'ün kendisini telefonla arayıp, "Hareketimle, bütün gücümle yanınızdayım!" mesajını verdiğini ve Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasının hemen akabinde Sarıgül'ün parti çalışmalarını durduracağını yazdığımda da aynı şey olmuştu.
Hem Sarıgül, hem de Sarıgül'ün bu mesajını Kılıçdaroğlu'na ilettiğini iddia ettiğim Zafer Mutlu, yazdıklarımı, "Hayal ürünü. Külliyen yalan. Asparagas. Zırt. Pırt" filan deyip birer basın açıklaması ile beni yalanlamışlardı.
Ne oldu ama sonra?
Kılıçdaroğlu CHP'nin tepe koltuğuna oturur oturmaz, Sarıgül'ün ilk işi basının önüne çıkıp "CHP'nin önünü kesmemek için parti kurma çalışmalarımızı durdurduk arkadaşlar!" demek oldu!
Bir hayaldi benimki ama bakınız şu Allah'ın işine ki işte o hayal gerçek oldu!
Dedim ki ben bu köşeden; "Haberal'ın CHP'den milletvekili adayı yapılmasını bizzat Kılıçdaroğlu'ndan isteyen Süleyman Demirel'dir!"
Ahali, benden okuduğu bu kulisi doğrulatmak için koşa koşa gidip babaya sordu. O da cevaben dedi ki; "Hiçbir şekilde alakam yok konuyla! Tamamen hayal ürünü bir bilgi! Asparagas!"
O zaman ne oldu?
Demirel'in, Haberal'a nasıl ve nerede referans olduğu bütün tanıklarıyla olduğu gibi ortaya döküldü.
Ve çok şükür ki böylelikle bir hayalim daha sonunda hayat bulmuş oldu!
Ya "Namık Kemal Zeybek, DYP'ye genel başkan adayı olacak! Diyanet'ten tantanalı şekilde ayrılan Ayşe Sucu'yu da GİK üyesi yapacak!" kulisini yine bu köşede patlattığımda ne oldu sayın okurlar?
Ne dedi Zeybek benim bu iddialarım karşısında;
"Hayır, böyle bir şey kesinlikle yok! Ayşe Sucu'nun siyasete girmesiyle ilgili ben hiçbir şey bilmiyorum! Külliyen yalan!"
Ama işe bakınız ki, milletin gözünün içine baka baka benim o iddiamın tamamen bir "hayal ürünü" olduğunu söyleyen o Zeybek, bir hafta sonra geldi DYP'nin genel başkanlık koltuğuna oturdu.
"Hiç ilgim yok onunla" dediği Ayşe Sucu'yu da hakikaten partinin GİK'sine taşıdı.
Oturup arşivimi tarasam, asılsam, şu yukarıda yazdıklarıma benzer daha çokkk malzeme çıkarırım size ama inanın buna vaktim yok!
Ve yeteri kadar yerim!
Ama bilinmeli ki bunlar adamı zorla megaloman yaparlar!
Vallahi sayelerinde kendimi bir başka tür, cins gibi filan görmeye başladım.
Allahınızı severseniz siz söyleyin. Şimdi siz olsaydınız benim yerimde, kendi kendinize, "Ulan ne hayal kurarmışım beee!!! Medyummuyum lan ben. Neyim acaba?" filan diye kasım kasım kasılmaz mıydınız?
Neyse...
Gelelim sadede...
Kılıçdaroğlu'nun liderliğinden umudunu kesen "malum" ekibin, bu defa kendisini CHP'nin genel başkanlığına taşıma niyetinde olduğu yönündeki iddialarımı bir "hayal mahsulü" olarak değerlendiren Ümit Boyner'e...
Herkes bilmeli ki, ben o yazıyı yazarken zaten başka bir cevap ya da açıklama beklemiyordum.
Olması hakikaten sürpriz olurdu!
Kaldı ki, daha emekleyen bir projenin afişe olmasının karşısında Ümit Hanım'ın alması gereken politik tavır da zaten buydu.
Hiç alınmadım dün yapmış olduğu açıklamaya.
Umuyorum öyledir!
Umuyorum, kendisinin ya da çevresindeki insanların katiyetle böyle bir niyeti yoktur!
İnşallah bu yazdıklarım da onun dediği gibi benim hayalimden öte bir şey değildir!
Sağlıcakla kalın efendim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA