Çok değerli okurlarım. Gördüğünüz üzere bugünkü yazım kısa. Çünkü İstanbul trafiğinin azizliğine uğradım. Ben sanırdım ki bu kentin en yoğun trafiği bizim tarafta yani Avrupa yakasında yaşanır. Yanılmışım! Çünkü asıl trafik Anadolu yakasındaymış.
Bugünlerde eşimin sağlıkla ilgili problemleri var. Dün birtakım tetkikler için bir sağlık merkezine gitmesi gerekiyordu. Yalnız bırakmak istemedim. Nasıl olsa yazı günüm olduğu bilinciyle önlem de almış, akşamdan oturup bugün için taslak niyetinde bir şeyler karalamıştım. Ee vakit de çok erkendi. Sabah 10'da Kadıköy'e gitmek üzere Bahçeşehir'den yola çıkıp, akşamın en geç 4'ünde eve dönmemek mümkün değildi. O niyetle çıktık yola. Çıkış o çıkış ama! Size bu satırları iPhone üzerinden yazdığım dakikalarda saat zaten akşam 4'tü. Ve biz hâlâ Kadıköy'deyiz.
Ben hayatım boyunca böyle bir trafik keşmekeşi yaşamadım sevgili okurlarım. Sanki havayı güneşli gören İstanbullu cümbür cemaat sokağa dökülmüştü. İnanılır gibi değil ama kentin her sokağı her caddesi kilitti bütün gün. Düşünün milim milim ilerliyorsunuz ve her miliminizde kafayı gözü dağıtıyorsunuz. Sinirlerim altüst oldu sevgili okurlarım. Güya eşime eşlik etmek, onu yalnız bırakmamak için gelmiştim. Gelmez olaydım keşke. Çünkü beni benden eden o korkunç trafiğin yarattığı olağanüstü depresif haller yüzünden adamcağızın da fitil fitil burnundan getirdim. Sanki dersiniz yan koltukta oturan kocam değil de kentin trafiğinden sorumlu kişisiydi gün boyunca.
Neyse... Bu vesile ile sizin aracılığınızla kendisinden özür dilediğimi belirtmek isterim. Ayrıca hasta haliyle benim o kopası çeneme tahammül etmek zorunda kaldığı için de döne döne teşekkür ederim.
Son söz... Allah özellikle kentte ulaşım sağlayan direksiyon başındaki arkadaşlara sabır versin sevgili okurlarım. Dün bütün gün onları düşündüm. Taksicileri, otobüs şoförlerini, servis şoförlerini gözümün önüne getirdim. Cidden çekilecek dert değil. Ben bir günde kafayı yiyip yanımda oturan eşime dönüp belki 50 kere "Ayyy öldüreceğim kendimi! Ayy katil olacağım" diye çığlık çığlığa bağırdıysam, kim bilir ekmek parası uğruna bu iğrenç trafikte direksiyon sallamak zorunda kalan arkadaşlar neler çekiyordur? Eminim çoğunun psikolojisi allak bullaktır. Allah gerçekten yardımcıları olsun.
Onlar için lütfen dua edelim. Ve mümkünse durumlarının vahametini anlayıp anlayış gösterelim.