Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Hakaret etmek sana hiç yakışmadı Umut Oran!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın Başbakan'la ilgili sarf ettiği, "Birileri, Kasımpaşa'dan çıkıp, bu kafayla ve bu iktidar hırsıyla Osmanlı zamanında yaşasaydı ya Bostancıbaşı'na teslim edilir ya da Harem Ağası yapılırdı" sözlerini duyunca kulaklarıma inanamadım.
Bu sözleri hani bir başka CHP'li söylemiş olsaydı, inanın, "Normaldir!" der geçerdim.
Ama bu sözleri söyleyen Umut Oran olunca bu açıklamanın üzerine bir iki söz söylemek benim için elzem oldu!
Onu, en güçlü olduğu dönemde Baykal'a rakip olmasıyla tanıdım. Hatırlarsanız o tarihlerde değişim sloganı ile ortalığı kasıp kavuran bir Obama rüzgârı esiyordu dünyada. Belki biraz da o rüzgârın etkisiyle kazanması mümkün görünmeyen Umut Oran'a, CHP'nin bir an evvel gençleşmesini isteyen birçok sosyal demokrat destek vermişti bütün güçleriyle. Nitekim Eşref Erdem, Atilla Kart gibi kurt siyasetçilerin gücünü arkasına almasına karşın Umut Oran aday olmak için yeterli imzayı toplayamamıştı. Ama başta, "Sen de nereden çıktın kardeşim?" diyerek tavır alanlar dahil bütün CHP'liler sevmişti Umut Oran'ı. Bunun birkaç nedeni vardı tabii.
Birisi, Oran'ın Baykal gibi sert ve agresif üsluba sahip yılların siyasetçisi karşısında muhalefet yaparken kullandığı dilin son derece kaliteli ve düzeyli olmasıydı. Diğeri ise, bir gün önce delegeler tarafından aday bile gösterilmeye layık bulunmamasına rağmen ertesi gün kurultay salonuna gelerek onlara CHP saflarında siyaset yapmaya devam edeceğine dair kararlılığını göstermiş olmasıydı.
Çok samimi söylüyorum onu CHP'deki bugünkü konumuna taşıyan faktörlerin başını, kibarlığı, zarafeti, mütevazılığı ve siyasette kullandığı üsluplu dil çekmiştir. Tabii ki aldığı iyi eğitim, iş hayatındaki sağlam kariyerinin de etkisi olmuştur ama asıl faktör kaliteli kişiliğidir.
İşte bu yüzden "harem ağası" açıklamasını duyunca şaşkınlığa düştüm. Ve yemin ederim, "Siyaset kişilerin kimyasını değiştirir. Karakter bozukluğuna sebep olur" tezinin, değer verdiğim bir siyasetçide gerçekleşmiş olmasına çok üzüldüm.
Şimdi burada oturup "Harem Ağası" benzetmesinin ne anlama geldiğini ve ne kadar ağır ve hakaretamiz bir laf olduğunu döşenmeyeceğim uzun uzun.
Herhalde hepimiz biliyoruzdur, Osmanlı'da harem ağalarının ne iş yaptığını ve nasıl o göreve seçildiğini... Sanırım Umut Oran da biliyordur.
Ve böyle bir benzetmenin bir ülkenin başbakanı için kullanılmasının ne kadar biçimsiz ve çirkin bir durum yarattığını da!..
Ben şahsen Oran'dan özellikle Başbakan Erdoğan'ın son grup konuşmasında dile getirdiği bu meseleyle ilgili serzenişlerini bir mesaj olarak alıp, "Talihsiz bir açıklamaydı. Sehven oldu. Başbakan hakkında yaptığım bu açıklama ile aslında kendi kişiliğime ve duruşuma yakışmayan bir durum çıkmasına sebep oldum. Hem kamuoyundan hem de Sayın Başbakan'ın şahsından özür dilerim" demesini beklerdim.
Çünkü benim bildiğim Umut Oran'a yakışan tavır budur. Ayrıca bilmeli ki yapacağı bir özür açıklaması ile kamuoyu nezdinde kendisinin değeri küçülmez. Aksine hiç de alışık olmadığımız bir duruş sergileyerek, siyasilerin en azından bundan sonra kullanacakları dildeki üsluplarına muhakkak dikkat etmeleri gerektiğine dair sağlam bir davranış sergilemiş olur.
Yanılıyor muyum?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA