Tuluhan Tekelioğlu'nu bilirsiniz. Okuyorsunuzdur muhakkak SABAH'ın Cumartesi ekinde ikili ilişkiler üzerine yaptığı söyleşileri.
Çok eski arkadaşızdır Tuluhan'la.
Güzeldir. Ama bir o kadar da akıllı ve marifetlidir. Aynı zamanda yaratıcıdır.
Tesadüfen öğrendim ki meğer üzmüşler şu portakalcı arkadaşlar bizim kızı. Bunu da, "7 Kasım'da Tahran'a gidiyorum. Belgeselimiz İran Film Festivali'ne katılacak. Gelsene benimle" davetini yapınca öğrendim.
Büyük uğraşlar vererek ilginç bir belgesel çekti çok sevgili Sinan Çetin'in desteğiyle. İstanbullu 40 değişik kadınının, 40 yaş hallerinden müthiş bir Türkiye manzarası resmetti.
Ve bu belgesel ülkenin dört bir yanında gösterime sunuldu. Kadınlar izledi. Erkekler de. Her izleyen, "Şahane olmuş" dedi.
Ancak duydum ki bu güzelim belgeseli Altın Portakal jürisi beğenmemiş! Yani festivalde değerlendirmeye layık görmemiş!
Neyse ki onların kaale bile almadıkları kadın konulu bu belgesel İran Film Festivali'ne çağrılmış.
Bakın şu tezata Allah aşkınıza.
Bir yanda sözüm ona çağdaş Türk Sineması'nın temsilcileri.
Diğer yanda ise şeriat rejimi ile yönetilen bir ülkenin sanatseverleri.
Neyse. Kısmet olursa gideceğim inşallah.
Ve aralarında benim de olduğum 40 İstanbullu kadının, 40 yaş ruh hallerine İranlıların nasıl bir yaklaşım sergilediklerini göreceğim.