Ona çatal kaşık atıp, küfreden, "Vatan haini defol bu ülkeden" diyenlerin tek bahanesi vardı o gece...
O da, "Kürtçe bir şarkı yaptım, onu yayımlayacak yürekli bir kanal arıyorum" sözleriydi...
Muamele korkunçtu... İğrençti...
Bugün gibi aklımda...
Birileri... Ciğeri beş para etmez birileri gençliğimiz boyunca şarkılarıyla yürek bulduğumuz Ahmet Kaya'yı linç etmeye kalkmıştı...
Çaresizdik... Zavallıydık... Tek yapabildiğimiz şey ise olan biten bu faşist saldırıya sessizce isyan edip, yine onun ezgilerinin eşliğinde usulca ağlamaktı...
Çünkü gün kafatasçıların günüydü...
Dün öğrendik. TRT yeni açılan müzik kanalında Ahmet Kaya'nın şarkılarını çalarak bir anlamda özür dileyecekmiş ondan...
Eyvallah ama bu Ahmet Kaya'nın kamuoyu nezdinde zedelenen itibarını iade etmeye yetmez!
Çünkü ondan ve de onu sevenlerden asıl özür dilemesi gerekenler ona o gece fütursuzca ve insafsızca saldıranlardır...
Ve sonrasında, popülizm adına kalemini hunharca kullanmaktan çekinmeyen, "Şerefsiz, haysiyetsiz" diyerek hakkında yazılar döşenenlerdir!