ALTAN Öymen'le 1950'li yılların politik çekişmelerini anlatan "Zor Yıllar" kitabı ve günümüze ilişkin gözlemlerini konuştuğumuz söyleşinin bugün ikinci ve son bölümünü yayınlıyoruz.
CHP'nin eski genel başkanı olarak bu açılıma nasıl bakıyorsunuz? Adına ne derseniz deyin. Kürt sorunu, Güney Doğu sorunu... Geçmişte CHP bu konuda en gerçekçi, en ileri tavırları alan partidir. Ben 1999-2000 yıllarında toplam olarak 1.5 yıl bir süre genel başkanlıkta bulundum. O zaman partinin bu çizgisinin gereğini yerine getirdim ve bugün şimdi var olan ama o zaman yasak olan bazı şeylerin gerçekleşmesini istedim.
Neydi bunlar? Mesela Kürtçe öğretimi yasaktı. Bu yasağın yanlış olduğunu, kaldırılmasını söyledim ve istedim. Gerçekçi olmadığını söyledim. Ana dilinde yayın dinleme hakkının herkese ailt olduğunu bunun hak olmasının dışında gerçekçiliğinde gereği olduğunu söyledim.
O halde Kürt Açılımı'na sıcak bakıyorsunuz? Tabii ki bakıyorum. Çünkü bu açılımı biz yıllar evvel başlatmıştık zaten. Bugün söylenenleri ilk söyleyenleriz. O zaman andıçlandık. Sakıncalı bir şeyler söylüyormuş gibi o andıçlanmanın sonucu olarak dönemin hükümeti ile polemik içine girdik. Rahmetli Ecevit bizi eleştirdi. Özetle Kürt meselesinde en ileri en gerçek lafları söyleyen parti CHP'dir.
DTP ile diyaloğa nasıl bakıyorsunuz? Partiler arası diyalogu kast ederken DTP'yi de kast ediyorum.
Son Dersim tartışmaları için ne söyleyeceksiniz? İşte bu konuya girmeyelim. Biliyorsunuz Onur Öymen benim amcamın oğlu. Bu konuda konuşmasam daha iyi. Yanlış anlamalara yol açacak bir durum çıksın istemiyorum ortaya. Beni anlayışla karşılayın lütfen!