Bildiğiniz gibi dar gelirlilerin mevduatlarını düşük faizle mega zenginlere aktaran ve bu parayı aşırı yüksek faizle tüketici kredisine dönüştürüp yine dar gelirlilere satışına güzelleme yapanlara faiz lobisi diyoruz. Hatırlayacaksınız lobi faizlerin piyasada rekabet içinde belirlendiğini söyleyerek yüksek faizi haklı göstermeye çalıştı hep. Yine aynı lobi, aralarında anlaşıp tüketici kredisi faizini yüksek tutan 12 bankayı Rekabet Kurulu yakaladığında görmezden geldi.
Bu arada lobi "Madem faizler piyasada serbestçe belirleniyor o halde niye bir regülatör olan Merkez'den faiz artırımı istiyorsunuz?" sorusuna cevap vermiyor. Çünkü regülatör garantisi alarak yurtdışından getireceği düşük faizli sıcak parayı aşırı kazançla satmanın koşullarını hazırlamak için çaba gösteriyor. İşte lobinin bu tuzağına Merkez düşmedi. Ve faiz lobisinin The Economist dergisinde dile getirdiği yüzde 11'lik faiz isteğini Merkez yerine getirmedi. Lobi bu isteği yerine gelmeyince bu defa ek sıkılaştırma günlerinde marjinal fonlama oranını yüzde 9'a çıkartan Merkez'e "faiz artışı yaptı ama örtülü yaptı" diyerek eleştiri getirdi. Oysa Merkez doğru olanı yaptı. Ek parasal sıkılaştırma yapılan günlerde zaten faizi 7.75'te tutmak doğru değil. O halde Merkez bir tutarsızlığı düzeltti.
Gelelim faiz lobisinin şaşkınlığına ve tuhaf talebine... Merkez'in faiz artırımı yapmamasının ardından kazancı azalan lobi elemanları bu defa istikrarlı kur istediklerini dün televizyonlarda dile getirdiler.
Peki dalgalı kur rejiminde istikrarlı kur olur mu? Dalgalı kur rejiminde iki para biriminin temsil ettiği emek verimlilikleri eşitlenene kadar para birimleri karşılıklı dalgalanır. Böylece ulaşılan reel kur, ülkelerin dış ticaretini dengeye getirir. Ve ülkeler arasında dış ticaret sürdürülebilir hale gelir. Yani istikrarlı kur düzeyi dış ticaret açığını kapatan kur düzeyidir. Oysa lobi dış ticaretin dengeli olmasını istemez. Çünkü dış ticaretin bu ülke aleyhine açık vermesi gerekir ki borca ihtiyaç duysun. Bu nedenle lobi sürekli yüksek faiz-düşük kur politikasını destekleyip reel kura ulaşmayı engelledi hep.
O halde lobinin istediği istikrarlı kur ne anlama geliyor? Şu anlama geliyor: Lobi eski defterleri karıştırmaya başladı, sabit kur rejimi istiyor, diyebiliriz. Çünkü merkez bankaları sabit kur rejiminde kur garantisi verir. Böylece kur riski merkez bankalarının üzerinde olur. Halbuki dalgalı kur rejiminde kur riski yatırımcının üzerindendir. İşte bu nedenle faiz lobisi şimdi kur riskini Merkez'in üzerine atmaya çalışıyor. Bu ülkenin sabit kur rejimine dönmesi mümkün olamaz. Kısaca Merkez, politika faizini artırmayınca mevcut kur düzeyi lüks tüketimi önleyecek, yatırımlar dış ticarete konu olan mal üretimine yapılacak. Döviz geliri artacak. Cari açık kapanacak. Borç ihtiyacı azalacak. İşte bütün bunlar faiz lobisinin işini bozuyor. Şaşkınlıktan şimdi "sabit kur rejimi" istiyor. Bakalım The Economist'e ne yazdıracaklar bu hafta?