Avrupa Komisyonu'nun Türkiye 2013 İlerleme Raporu önceki gün yayınlandı. Bildiğiniz gibi ilerleme raporları Türkiye'nin tam üye olmak için AB kurallarını adapte etmekte ne kadar yol aldığını gösteriyor. Fasıllarla müktesebat uyumunu ele alan rapor, her fasılda çok iyi ilerleme sağlanmıştır, sınırlı ilerleme olmuştur ya da hiç olmamıştır notlaması yapılarak sonlandırılıyor. Tabii bu raporlarda müktesebat uyumu sağlanacak 33 fasılla ilgili detaylı bir ön bilgi verildiğini de belirtelim.
Niye yaptık bu kısa açıklamayı? Şundan yaptık. İlerleme raporunda konumuz olan ekonomi fasıllarında ancak bir cahilin yazabileceği ya da yazdırabileceği değerlendirmeler var. Örneğin 2013 İlerleme Raporunun 22'nci sayfasında "Privatization has reaccelerated, but remained at a relatively low level" yani "özelleştirme hızlanmış ama göreli olarak düşük düzeyde kalmış" değerlendirmesi yer alıyor. Oysa bu yılın ilk dokuz ayında 10.6 milyar dolarlık özelleştirme tamamlanarak yıllara göreli bakıldığında özelleştirme rekoru kırıldı Türkiye'de. Eğer bu değerlendirmeyi yapan, göreli olarak diğer ülkeleri ele alıyorsa şimdi sormak gerekiyor; "Yunanistan, Polonya, Romanya, İspanya, İrlanda, Portekiz, İtalya, Fransa ve diğerlerine baktığımızda acaba hangisine göre özelleştirme Türkiye'de düşük kaldı? Tam aksine küresel büyüme hızının gerilemesine, finans piyasalarındaki oynaklığın çoğalmasına rağmen hiçbir ülke Türkiye'den fazla özelleştirme yapamadı.
Gelelim ikinci tespite... Yine 2013 İlerleme Raporu'nun şirketler hukuku faslının yer aldığı 28'nci sayfada "Turkey is well advanced in this area" denilerek şirketler hukukunda çok iyi ilerleme olduğu belirtiliyor. Oysa tam aksine TÜSİAD ve TOBB'un CHP'ye verdiği talimatla, yeni ticaret kanununun şeffaflık ve denetim hükümleri değiştirildi. İşte bu nedenle hâlâ sermaye şirketlerine denetici atanamadı. Anonim şirketlerin denetimi, kısaca torba kanun olarak anılan 6495 sayılı yasanın 72'nci maddesinde yapılan yeni düzenlemeye rağmen sınırlandırılmaya çalışılıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde sermaye şirketinden ortak temettü dışında şirketten para çekemez. Oysa yeni ticaret kanununa bu hükmün aksini CHP'ye talimat verip koydurtanlar, Brüksel'de şirketler hukukunda tam uyum sağlandı tespitini yaptırabiliyorlar Komisyon'a.
Gelelim ilerleme raporundaki diğer tuhaflıklara... Raporun kamu alımları ve işçilerin serbest dolaşımı fasıllarında Türkiye'nin kamu alımlarında yabancılara eşik fiyat uyguladığı, işçilerin serbest dolaşımında sınırlı ilerleme olduğu ileri sürülüyor. Oysa bunları yazan, Avrupa ülkelerinde kamu ihalelerine Türkiyeli girişimcilerin katılıp katılamadığına önce bir bakmalı.
Neden bunu söylüyoruz? Bırakın ihaleye katılmayı, vize alamadığı için Türkiyeli işadamı ihaleye teklif vermek için AB ülkesine giriş yapamıyor. İşçiler ise vize sorunu nedeniyle Avrupa'da emek piyasasına katılamıyor. Hal böyleyken "bu tutarsız ifadeleri hangi cahil yazıyor ya da yazdırıyor?"