Hafızası olanlar ya da hafızasını kaybetmemiş olanlar on yıl öncesine göre Türkiye ekonomisinin çok daha iyi durumda olduğunu mukayese edebilirler. On yıl öncesinde ahbap-çavuş kapitalizmi nedeniyle kamu maliyesi çökmüştü. Bütçe açığını kapatmak için devlet para ve sermaye piyasalarındaki bütün parayı topladığı yetmezmiş gibi tahsil ettiği vergilerin yüzde 86'sını borçların faizine öderdi. Faiz ödemekten kamu hizmeti alabilmek mümkün değildi. Şimdi devlet topladığı vergilerin yüzde 16'sını borç faizine ödüyor, kalan tutarla sağlık ve eğitim hizmetinin kalitesini ve miktarını çoğalttığı gibi fakirliği de azaltıyor. Çünkü sağlıklı ve eğitimli emeğin verimliliği çoğaldığı için gelir seviyesi yükseliyor. Fakat bu olumlu gelişmeyi küçümseyenler var. Bunlar yurtdışından ve yurt içinden ekonomide alınan yolu küçümseyip bilgi kirliliği yaratıyorlar.
Hatta milli gelirin yanlış hesaplandığını, Türkiye'de son on yılda fert başına gelirin üç kat artmadığını ileri sürüyorlar. Hemen belirtelim kayıt dışılık, mal ve hizmetlerin fiyatlanmasında kullanılan yöntem milli geliri doğru ölçmeye izin vermez. Zaten bu nedenle milli gelir ölçümüne milli gelir tahmini adı verilir.
Tekrar konumuza dönersek... İçeriden ve dışarıdan fert başına gelir son on yılda üç kat artmadı diyenlere güvenebilecekleri bir kaynağı göstermek gerekiyor. Bu kaynak IMF'nin kardeş kuruluşu Dünya Bankası oluyor. Bu banka dünya ekonomisinin gelişmesini sağlamak, küresel fakirliği azaltmakla görevli bir küresel kuruluş. Merkezi Washington'da, 9 bin personel çalışıyor. Ve 188 ülke bu bankanın üyesi. İşte bu Dünya Bankası WEB sitesinde bakın Türkiye'yi nasıl tanımlıyor:
"Turkey is one of the largest middle- income partners of the World Bank Group (WBG). In less than a decade, per capita income in the country has nearly tripled and now exceeds $10,000. Turkey has made considerable advances in competitiveness over the past decade, moving ahead 16 spots to number 43 in the World Economic Forum's Global Competitiveness Index for example. During this time Foreign Direct Investment (FDI) has grown from just over $1 billion to an average of $13 billion in the past five years."
Türkçesi şöyle "Türkiye Dünya Bankası Grubu'nun (WBG) en büyük orta gelirli ortaklarından birisidir. On yıldan kısa bir süre içinde, ülkede kişi başına düşen gelir neredeyse üç kat artarak 10.000 ABD $'ını aşmıştır. Türkiye geçtiğimiz on yıl içinde rekabetçilik anlamında önemli ilerlemeler kaydetmiş ve örneğin Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Rekabetçilik Endeksi'nde 16 sıra yükselerek 43. sıraya yerleşmiştir. Aynı dönemde, 1 milyar ABD $'ının biraz üzerinde olan Yabancı Doğrudan Yatırım (YDY) son beş yılda ortalama 13 milyar ABD$'na ulaşmıştır."
O halde diyeceğimiz şu: İçeriden ve dışarıdan "fert başına gelir son on yılda üç kat artmadı, hesap yanlış" diyenler gidip hesaplarını Dünya Bankası'yla görmeli. Gerçek niyetleri doğru bilgiye ulaşmaksa tabii.