Ekonominin en önemli göstergelerinden biri olan cari açık bir önceki yıla göre 2012'de yüzde 36.7 azaldı.
Hatırlayacaksınız kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, yüksek cari açık beklentisiyle Mayıs 2012'de Türkiye'nin notunu düşürmüştü. Gerekçe olarak da, "Yunanistan eurodan çıkarsa Avrupa ekonomisi sarsılacak ve cari açığı yüksek olduğu için Türkiye, Avrupa'ya ihracat yapamayacak ve böylece döviz bulamayıp batacak" demişti ve Türkiye'nin not görünümünü durağana çevirmişti. Ama aynı Moody's, "eurodan çıkarsa Avrupa sarsılacak" dediği borçlarını ödeyemeyen Yunanistan'ın notunu neredeyse Türkiye'nin yanına getirmişti.
Şimdi bu sahte notlamaların benzerleri birer birer Amerikan mahkemelerinin önüne çıkıyor. Önce S&P ve ardından da diğer notçular bu sahte notlar nedeniyle yargılanacak.
Notçuların, faiz lobisinin kurgusuyla Türkiye için yarattıkları olumsuz beklentilerin ve notlamaların da sahte olduğu dün açıklanan 2012'nin cari açık rakamlarıyla ortaya çıktı. Cari açık 77.2 milyar dolardan 48.8 milyar dolara geriledi.
Aslında bu açıklanan cari açık rakamı daha da düşük düzeyde... Çünkü bir kısım iş dünyasının "bir cepten bir cebe kredi ve transfer fiyatlaması" nedeniyle yurt dışında tuttuğu paralar dikkate alındığında, Türkiye'nin tasarruflarının önemli bölümünün yurt dışına çıkarıldığını biliyoruz. Bugünkü cari açık bu nedenle olması gerekenden yüksek görünüyor. Zaten aksi takdirde Türkiye'nin tasarruf, yatırım ve büyüme rakamlarının da farklı olması gerekiyor. Durumu şöyle açıklayalım:
Türkiye'de sermaye hasıla katsayısı ortalama 6.5 düzeyinde. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "2012'de ekonomi yüzde 2.5 büyüyecek" diyor. O halde yatırımların tutarının GSMH'ye oranı yüzde 16.2 olması gerekiyor. Çünkü Türkiye'de toplam tasarrufların yurt içi gayrisafi milli hasılaya oranı yüzde 14.1 olduğuna göre, yatırımları karşılayacak iç tasarruflardaki açık oranı ya da gerçek cari açığın milli gelire oranı yüzde 2.1 oluyor ki, bu orana denk gelen dış tasarruf ya da cari açık tutarı da 30.1 milyar lira olması gerekiyor. İşte bu tutarın karşılığı 16.1 milyar dolara denk düşüyor. O halde bugün Türkiye'nin dış tasarruf ihtiyacı ya da gerçek cari açığı görünenden çok daha düşük düzeyde bulunuyor.
Ne var ki bu gerçek sürekli gizlenmeye çalışılıyor. Faiz lobisinin bir cepten bir cebe kredilerle şişirdiği cari açık nedeniyle Türkiye'nin kredi notu yapay olarak düşük tutuluyor. Türkiye cari açığını kapatmak için büyüme hızını düşürdüğünde de bu defa notçular harekete geçiyor ve "büyüme hızı düştü" diyerek Türkiye'nin notunu artırmıyorlar. Bu sahte kısır döngü sürsün istiyorlar.
Anlayacağınız, Türkiye halkını soyan bu insafsızlardan, bu kolay para kazanmaya alışmışlardan kurtulmak zaman alacak.