Türkiye'nin temel sorunu tasarruf yetersizliği olarak kabul ediliyor. Çünkü iç tasarruflar yeterli olmayınca yatırımlar için dış tasarruflara ihtiyaç duyuluyor. Dış tasarrufların doğrudan yabancı sermaye olarak gelmeyen kısmını da faizle dışarıdan borç almak gerekiyor. Böyle olunca tabii cari açık yükseliyor. Cari açığın, yatırım- tasarruf arasındaki farkın tutarını verdiğini de unutmadan hatırlatalım.
Peki niye tasarruf etmekten vazgeçtik? Türkiye'de iç tasarrufların milli gelire oranı yüzde 20 seviyesindeyken niye yüzde 15'e geriledi? Kaldı ki yatırımların milli gelire oranı genellikle yüzde 20 civarında seyrediyor.
Türkiye'de özel tasarrufların son yıllarda azalmasının nedeni, kamu tasarruflarının artmasından kaynaklanıyor. Son on yılda kamu tasarrufları milli gelirin yüzde 8'ine ulaştı. Bu artış, benzeri ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek bir oran.
Yine IMF'nin 21 Aralık tarihli 12/338- 339 sayılı raporlarında, makro ekonomik istikrarın sağlanmasıyla ihtiyat için ayrılan paraların azalması, krediye ulaşmanın kolaylaşması, sosyal güvenlik sisteminin yaygınlaşması, genç nüfusun çokluğu ve işçilerin yüzde 40'ının kayıt dışı çalıştırılması tasarrufları azaltan nedenler olarak gösteriliyor.
Bir de bunlara yurtdışına çıkarılan tasarrufları ilave etmek gerekiyor. Çünkü bir cepten bir cebe kredi vermek kârlı olduğu için Türkiye'de kazanılan paraların bir kısmı yurtdışı tasarrufa dönüşüp, ülkeye tekrar kredi olarak dönüyor. Dolayısıyla iç tasarrufların düşük görünmesine neden oluyor.
Peki yüksek-faiz düşük kur politikasının tasarrufların azalmasında etkisi var mı? Evet var. Çünkü yüksek faiz döviz kurunu değerlendirdiğinde alım gücü yükseliyor, ithalat ucuzluyor. Böylece ithal malı tüketimi cazip hale geliyor, tasarruflar azalıyor.
Gelelim tasarrufları artırmak için IMF'nin yaptığı öneriye... IMF, özel tasarrufların artması için özel emeklilik sigortasının desteklenmesini öneriyor. Bu, alternatif olarak kullanılmalı ama asıl sorun yine de yüksek faizdüşük kur politikasından kaynaklanıyor. Aşırı değerli para, tüketimi artırdığı için tasarrufları azaltıyor. Anlayacağınız, faiz lobisi yüksek faizle borç verip hem tasarrufları azaltıyor hem de sürekli borçlandırıyor.