Dün birdenbire canlandı. Hisse senedi fiyatları yükseldi. Euro, dolar karşısında değer kazandı. Ve en önemlisi Türk parası, dolar ve euro karşısında değerlenmeye başladı. Güne 1 lira 85 kuruştan başlayan dolar, akşam üstü 1 lira 82 kuruştan işlem gördü.
Piyasalarda dün yaşanan bu ani atağın nedenine gelince... ABD, Avrupa, İngiltere, Kanada, Japonya ve İsviçre merkez bankaları ortak bir karar aldılar ve finansal piyasalara verecekleri paranın maliyetini yarım puan düşürdüler. ABD Merkez Bankası, diğer merkez bankalarını ucuz fonlamayı 2013'ün şubat ayına kadar uygulayacağını açıkladı. Amaç, beklenen küresel ekonomik durgunluğa karşı paranın maliyetini ucuzlatarak tüketim ve yatırımı çoğaltmak.
Dün piyasaları olumlu etkileyebilecek ikinci haber ise Avrupa Para Bölgesi maliye bakanlarından geldi. Maliye bakanları, Avrupa'nın sorunlu ülkelerinin devlet tahvillerinin ihalesinde yüzde 30 alım garantisi verilmesinde anlaştılar. Böylece İtalya, İspanya, Portekiz gibi ülkelerin tahvil ihalelerine Avrupa Finansal İstikrar Fonu alıcı olarak katılıp tahvillerin yüzde 30'unu alacak.
Tabii fonun kaynak sorunu da var. Bu nedenle IMF'nin fona destek vermesi istendi. Eğer 8-9 Aralık'ta yapılacak Avrupa liderler toplantısında maliyecilerin kararları onaylanırsa Avrupa'nın sorunlu ülkeleri biraz rahatlayabilir. Çünkü Japon Nomura yatırım bankası elinde tuttuğu Yunanistan, İspanya, İrlanda, İtalya ve Portekiz devlet tahvillerinin yüzde 75'ini sattı. Böylece bu ülkelere ait 3.5 milyar dolarlık tahvil portföyünü 884 milyon dolara indirdi. İşte bu güvensizlik döneminde Maliyecilerin tahvil ihalelerine yüzde 30 alım garantisi vermesi olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir.
Dün yine olumlu haberlerden biri de ABD'de Noel alışverişlerinin geçen yıla göre yüzde 4.5 artmasıydı. Noel alışverişinin bu yıl 466 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Böylece yılın sonlarına doğru Amerikan perakende ekonomisine küçük de olsa bir canlılık geliyor.
Peki dün gelen bütün bu olumlu haberlerin sonucunda ne oldu? ABD Merkez Bankası'nın, beş büyük merkez bankasına ucuz para vereceğini açıklaması, enflasyonun artacağı endişesini de beraberinde getirdi. Bu nedenle altının ons (31.1gr) fiyatı dün akşamüstü gün içinde yaklaşık yüzde 3 değer kazanarak 1.748 dolara kadar yükseldi.
Gelelim dün piyasalarda yaşanan olumlu havanın kalıcı olup olamayacağına... Harvard Üniversitesi'nden Kenneth Rogof ile Carmen Reinhard'ın yaptığı araştırmaya göre, bir ülkenin devlet borçlarının milli gelirine oranı yüzde 60-90 seviyesinde bulunuyorsa, o borç sürdürülemez hale geliyor. Bir de bu yüksek borç yüküyle düşük büyüme hızı birleşince zehirli kokteyl ortaya çıkıyor.
Hemen bir örnek verelim: İtalya'nın borç yükü yüzde 120, borçlanma maliyeti yüzde 7 ise, bu borcun sürdürülebilir olması için ekonominin yüzde 8.4 büyümesi şart. Aksi takdirde batmaktan kurtulamıyorsunuz. Kısaca Avrupa'nın yüksek kamu borcu olan ülkelerinin sorunlarına kalıcı çözüm getirilene kadar dikkatli ve tedbirli olmakta fayda var.