Uluslararası para dünyasında, 'Bir euro, bir dolara eşit olur' diyenlerin sayısı artıyor. IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn bile bu ekibe katıldı ve bir euronun bir dolara eşit olabileceğini söyledi. İlk soruyu soralım... Bir euro, bir dolara eşit olabilir mi? Olabilir. İkinci soruyu soralım. Bu durum kalıcı olur mu? Hayır, kalıcı olamaz. Niye derseniz...
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet, "Para, bu yaz ucuz olacak" diyor. Ve bu nedenle de 13 aydır euronun politika faizini yüzde 1 oranında tutuyor. Ama bu faiz politikası üç ay sürecek gibi görünüyor. Zira Trichet, konuşmasının satır aralarında euro faizini bu yaz sonunda artıracağı izlenimini veriyor.
Euronun patronu Trichet, dünya ekonomisindeki hızlı büyümenin Avrupa'ya yansıyacağını ve Avrupa ekonomisinin beklenenden daha hızlı büyüyeceğini ileri sürüyor. Bu nedenle de Avrupa Merkez Bankası, Avrupa Para Birliği'ne üye olan ülkelerin 2010 yılı için ortalama büyüme tahminini yüzde 0.6'dan yüzde 1'e revize ediyor. Avrupa ekonomisinin büyümesi durumunda euro da güçlenecek tabii.
Ayrıca doların dayandığı Amerikan ekonomisinin göstergeleri de pek iç açıcı değil. Amerikan devlet borçları 2011'de ABD ulusal gelirine denk olacak. Yani 14 trilyon doları bulacak. Bir de Amerikan bütçesi yüksek oranda açık veriyor. Çin ve ABD arasında dış ticaret açığı sürekli ABD aleyhine gelişiyor. Bu olumsuzluklar, Amerikan Doları'na olan güveni sarsıyor. Anlayacağınız sadece euro değil, doların durumu da pek iyi görünmüyor.
Gelelim euroyla ilgili olumlu olumsuz beklentilere...
Avrupa Merkez Bankası tarihinde ilk defa ülke bonolarını satın alıyor. Alınan bonolar nedeniyle piyasaya para çıktığı için enflasyonun yükseleceği endişesi yaşanıyor. Oysa Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet, 10 Mayıs'tan beri 40 milyar euro tutarında bono aldıklarını belirtiyor. Bono alımı ilk hafta 16 milyar euro tutarken, son hafta 5 milyar euroya geriledi. Bu da bize piyasaların yavaş yavaş düzeldiğini gösteriyor. İşte bu verilere dayanarak bazı kur tahmincileri, euro/dolar paritesinin yıl sonunda 1.30 civarında olacağını düşünüyorlar. Tabii tam tersine 1.15'in altına gerileyeceğini ileri sürenler de var.
Peki euro, Türk parası karşısında ne olur?
Türkiye ekonomisine olan güven nedeniyle sıcak para girişi hızlandı. Portföy yatırımlarında geçen yıla göre hızlı bir çoğalma var. 2009 yılının ocak-nisan döneminde 2.267 milyon ABD Doları net sermaye çıkışı olan portföy yatırımlarında, 2010 yılının aynı döneminde 7.270 milyon ABD doları tutarı net giriş gerçekleşti. Anlaşılan hızlı döviz girişi yaz aylarında da sürecek. Bir dolar ile bir euronun toplamı 3 lira 50 kuruşun altına geriliyor, Türk parası değerleniyor. Eğer bir iç veya dış şok olmazsa euro, bu yaz bir lira 90 kuruşun altına düşebilir. Elinde euro olanların hemen heyecanlanıp satmalarına gerek yok. Sonbaharda tekrar euro cazip hale gelebilir. Yazı dinlenerek geçirmekte fayda var.