Ercan ceza makbuzunu uzattı. Park cezası kesmişler, bizim arabaya.. İyi etmişler.. Ellerine sağlık.. Mesleğine sadık, işine aşık bir trafik polisi kimsenin gözünün yaşına bakmaz.. mı, acaba?..
Ercan'ın ceza yediği yer, Kadırgalar Caddesi.. Yani, İnönü Stadı'nın arkasından Nişantaşı'na çıkan İstanbul'un en boş caddesi.. Dakikada bir otomobil ya geçer ya geçmez. Geniş üstelik. Tek sıra değil, duble park etsen, trafiği sıkıntıya sokmazsın.. Ama Park Yasağı Levhası dikmişler işte.. Üstelik Ercan içinde otururken, yanına gelmemiş, plakaya kesmişler..
Ayni gün akşam üzeri evden çıktık. Kanyon'a gideceğiz. Levent'ten Yapı Kredi Kuleleri arasındaki yola saptık. Bu önemli bir yol. Levent'i, Büyükdere Caddesi'ne bağlıyor, bir.. TEM'e bağlantı yolu, iki.. Yani çok önemli, çok işlek bir ana arter, oto yol ortak girişi.. İki yanında park etmiş bekleyen 50'den fazla servis minibüsü var, iyi mi?..
Hepsi de Okul Damalı.. Okullar kapandı bir defa.. Okul Servisleri hala niye İstanbul sokaklarını dolduruyor.. O okul damalarının anlamı var. Trafikte ayrıcalık sağlıyor. Okul yok, ama servisler berdevam. Polis seyirci. Ana geçişlerde saatlerce bekliyorlar. Polis seyirci. Büyükdere Caddesi'nde, Astorya'nın karşısında, Tatlıcı Kulelerinin önünde hem de en civcivli saatlerde duble park edip trafiğin içine ediyorlar. Polis seyirci..
Polis servisleri, en yoğun saatte, en yoğun, en yasak yerde, en rezil parkları yaparken seyrediyor.. Günlük ceza kontenjanını da, bomboş yola konmuş "Tuzak levhalar"a uymayan bizim gibi gerzeklerle dolduruyor..
Her şeyi yapmaları serbest servisçilerle, trafik polisleri arasındaki anlaşmalar konusunda halk neler söylüyor.
İstanbul'un Gazi Mutlu Paşası ve gelir gelmez onun emrine giren Emniyet Müdürü'nden umudu kesip, Cumhurbaşkanı Gül'den "Devlet Denetleme Kurulu"nu harekete geçirmesini dilemiştim. Önce ilgilenir gibi yaptı, sonra ne olduysa o da çekildi ortalıktan. Şimdi de gidiyor zaten..
Yaşasın İstanbul Trafik Polisi!..
Helal size, be!..