İonesco'nun Gergedan'ı benim en unutulmaz oyunlarımdandır. Devlet Tiyatrosu harika sahneye koymuştu Ankara'da ve rahmetli Kerim Afşar ne muhteşem oynamıştı baş rolde.. Kaç defa izlediğimi unuttum ama oyunu nerdeyse ezberlemiştim..
Şahika Tekand'ın 1996'da yazıp sahnelediği Gergedanlaşma'yı ise yeni izledim. Tekand, Stüdyo Oyuncuları'nın 25. Yılı dolayısı ile oyunu yeniden ele alıp, tekrar sahnelemiş.
Yaz gecelerimin keyfi "Enka Kültür ve Sanat Buluşmaları" programında rastlayınca, koştum gittim..
İyi ki de gitmişim..
Beklentilerimin çok ötesinde bir şov çıktı karşıma..
Oyunu izlemek için, Enka'nın minik tribünündeki yerimize otururken, sahnede de bir tribün gördük.. Üç sıralı.. Biz yerleştikten sonra, sahnedeki tribüne de siyah elbiseli insanlar gelip oturmaya başladı.. Tam 40 kişi..
Hepsi donuk, ifadesiz suratlı, hepsi birbirine benzeyen 40 insan.. "Bu kadar botoksluyu nerden bulmuşlar" dedim, yanımdaki Ünal'a, gülerek..
O da gülerek yanıtladı.. "Onlar botokslu değil, maskeli ağbi.."
Tekand, daha başlamadan vurmuştu, oyun boyunca sallayacağı tokatların ilkini bu mizansenle..
Klasik Yunan tiyatrosunun korosunu andıran gurubun önünde, sekiz sanatçı birer birer gelerek kendi monologlarını söylediler.
Ama hepsi müthiş bir hareket içinde..
Bize bir program verilmediği için Dikmen Gürün'ün Cumhuriyet'teki yazısından öğrendiğim isimlerle, Ahmet Sarıcan, bir eski mahalle oyunu sek sek üzerinde sekerek mesela.. Verda Habif yaylanarak mesela.. Harikaydı ikisi de..
Ayşe Draz üzerinde koştukça dönen bir zemin üzerinde koşarak fareyi anlatışı hele, olağanüstüydü.
Nihat Maça otomobil lastikleri içinde koşarak, Nedim Zakuto denge aleti benzeri çubuğun üzerinde cambazlık yaparak, Özgür Özcan ışıklarla köşe kapmaca oynayarak, Mehmet Okuroğlu, koşuldukça dönen silindirde anlattılar, öykülerini..
Üzerindeki 40 düğümü çözmeye çalışan Cem Bender konuşmadı sadece.. Başına gelenleri kenarda ışıkları ve zili yönetirken, oyuna da katılan Şahika Tekand anlattı.
Müthiş bir disiplin, müthiş bir oyunculuk ve insanı çarpan bir mizansen izledik.
Tekand'ın hicivleri kadar, sahneye koyuşu da olağanüstüydü..
Gergedanlaşma bana sorarsanız, oyun olmanın ötesinde.. Bir sanat eseri olarak sergileyebilirsiniz..
Bir "Yerleştirme" gösterisi olabilir mesela, bir sanat fuarında, hatta İstanbul Bienali'nde..
Şahika Tekand'ı ve Stüdyo Oyuncuları'nı yürekten kutluyorum..
Teşekkürler Enka!..