Türkiye'nin halk tarafından doğrudan seçilecek ilk cumhurbaşkanı olma şansına sahip insanların sayısı resmen üçe indi.
Açıklanma sırasıyla Ekmeleddin İhsanoğlu, Selahattin Demirtaş ve Recep Tayyip Erdoğan.
Bu seçimin önemi şu..
Bu üçlüden biri, çok yakın bir gelecekten itibaren, bütün etnik unsurları içererek, tüm ulusun cumhurbaşkanı olacak. Yani, sadece oy aldığı kitlenin değil, bu ülke vatandaşı herkesin.. Ve bulunduğu makam itibarı ile Türkiye Cumhuriyeti'ni ve tüm ulusu temsil edecek. "Tüm" derken, bunlara seçimi kaybedecek ikisi de dahil tabii. Bunun altını çizelim..
O zaman, bu seçim kampanyasının, bugüne kadar olanlardan çok farklı bir düzey ve düzende geçirmemiz gerek..
Gerek adayların, gerek destekçilerinin, yarın, kendileri dahil tüm ulusun ve ülkenin simgesi olacak kişiler üzerinde konuşurken, kullanacakları sözcükleri dikkatle ve özenle seçmeleri, öfke, nefret, kin, sevgisizlik ve saygısızlıktan uzak durmaları gerekiyor.
Dileğim, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, bu ülke insanının yıllardır özlediği, hasretle beklediği "Barış" ortamını getirmesi..
Cumhurbaşkanımızı, birbirimize söverek seçmeyelim.
Dileğim budur!.
Başarabiliriz..
Başarmalıyız!..