Bu haftaki Pazar Neşemiz Mesut Günsev'den..
Hava yağmurlu ve soğuktu. Köşede araba bekleyen rahibeyi görünce durdu, kapıyı açtı
-Atlayın! dedi sizi manastıra kadar bırakırım!
Araba sıcacık, sürücü kadın ise muhteşemdi. Rahibenin gözleri önce ayakkabılarına takıldı. Rugan stiletto'lar pırıl pırıldı!
-Ne güzel, diye mırıldandı..yani....ayakkabılarınız... çokk..güzel!
-Ah evet! dedi kadın... Prada, 700!
Rahibe afallamış, kadına baktı.
-700?? Ayakkabının fiyatı mı??? Bir ayakkabıya bunca para verilir mi??
-Yok canım, dedi kadın. Ben değil, dostum aldı bunları, hediye!
Rahibe bu sefer kadını incelemeye başladı. Gerçekten çok şıktı!
-Elbiseniz de güzelmiş... diye mırıldandı...
-Teşekkürler canım, o Chanel, tam 4 bin eder...
Rahibenin yüreği hopladı..
-4 bin?? Bir elbiseye bu parayı mı verdiniz?
-Yok şekerim, bir gecelik macera yaşamıştım bir işadamıyla, ondan hediye!!
Yolculuk sona eriyordu. Manastıra yanaştı araba, rahibe inerken arabaya bakakaldı.
-Güzel di mi, dedi direksiyondaki kadın. Bu da 165 bin..
-N......nnasıl.....nasıl y..y..yani.....
-Hah hah ha.... Şu haline bak!! Şekerim, dur, heyecanlanma.... Ben verir miyim o parayı? İki gece önce şehrin ileri gelenlerinden biriyle seks yapmıştım... Tabii ki o aldı!!!
Rahibe afallamış vaziyette manastıra attı kendini, geceye kadar da kendine gelemedi! Son dualar da okunup el ayak çekildikten sonra, yatmaya hazırlanıyordu ki, kapısı "tık" landı....
Fısıltıyla sordu rahibe:
-Kim o?.
-Benim, rahip Ernesto!
- Cehenneme kadar yolun var Ernesto.. O lokumlarını da götürüp uygun yerine koy..