Valla rakamları bilmiyorum ama bu yıl, yerli filmler dışında gişe yapan pek yok.. Rakamlar müthiş olsa yansırdı. Ses seda çıkmadı, demek oturamadı..
Niye gişe rakamlarına bakıyorum..
Nuh, bir gişe filmi de ondan..
Darren Aronofsky ile Russel Crowe oturmuşlar, "Dünyanın bütün ırklarının, dinlerinin ortak efsanesi Noah'tan nasıl bir gişe filmi yaparız" demişler ve bunu çıkarmışlar işte.. Öyle içinde anlatılanları, din kitaplarında yazan, ya da sözlü efsanelerle günümüze gelenler karşılaştırıp tartışmanın anlamı yok. Zaten mümkün de değil. Özellikle her din, ayrıntılarda, kendine göre inanmış Nuh'a..
Mesela İncil'e bakarsanız, dünyanın en önde gelen üzüm ve şarap üreticisi Nuh.. İslam'da olur mu?.
Yani "Ben bir inanış filmi yaptım" desen, herkesi mutlu etmen mümkün değil. O zaman oturur, hem de üç boyutlu, hem de müthiş savaş ve kıyamet sahneleriyle dolu, öte yandan fevkalade duygusal sahneler içeren bir "Gişe filmi" çekersin..
Darren Aronofsky, hatırlayan vardır, Pi'nin yönetmeni.. Orda Hayvanat Bahçesi bakıcısı bir aile, gemiye biner ve Hindistan'dan göçer.. Gemide de hayvanlar vardır, aslan başta..
Yani adam konuya tecrübeli.. Bu defa gemide hayvanlar çok, insanlar az, o kadar..
Film mi?.. Valla, zaman zaman sıkıldığımı hissettim. İnsan ne olacağını bilince, yavaşlayan tempoya dayanamıyor.. (Bakın filmin sonunu söyledim.. Hadi yağdırın maillerinizi..)
Oyunculuk iyiydi ama.. En iyileri, Nuh'un evlatlığı, kısır kızı oynayan Emma Watson'du bence.. Kötü kral Ray Winstone da fevkaladeydi. Anthony Hopkins'i söylemeye gerek yok, olağanüstüydü gene.. Russel Crowe her zamanki.. Jennifer Conelly biraz fazla rol kesti sanki..
Devamlı ağlak bir yüz!..
Filmin dünya sinema seyircilerinden aldığı not ortalaması 6.6 ki, ben kendi şahsıma 6 verebildim ancak...