Etrafta aile olunca, hemen herkes de grip olunca, geceleri gezerken, gündüzleri dinlenmenin tek yolu, televizyon etrafında toplanmak.
Biz de toplandık. Bende haber merakı var ya.. İlle alt yazılı bir yer arıyorum. Ama üstte görünen de neşeli olmalı.. Kemal, HaberTurk'u seçti. Duygu Canbaş'ı o sayede ilk defa gördüm ve tanıdım. "Burası Hafta Sonu" diye bir program yapıyor.
Canlı.. Konuklar ağırlıyor..
Biz açtığımızda bir illüzyonist, Enis Talas vardı. İllüzyon benim hobim.. Takıldık tabii..
Ama ben az sonra asıl takıldığımın Duygu olduğunu fark ettim.
Nasıl içten.. Nasıl yaşıyor olayları konuğu ile birlikte.. Nasıl güzel sorular soruyor, tam da sizin aklınızdan geçeni, hem de o anda..
Arkadan bir Tiyatro Oyununun yıldızları geldi.
Başta Sevgili dostum Tolga Savacı.. Yanında bir zamanların efsanesi Nokta ile Virgül'ün Abdullah Şahin'i.. Yanında Egemen Bostancı yıldızlarından Çiğdem Tunç ve de Yusuf Atalay..
Nasıl şeker bir sohbet, oyundan görüntüler eşliğinde ve Duygu o kalabalığı nasıl yönetiyor..
Program "Canlı" yazmakla canlı olmaz. Onu canlı yapan sunucudur.
Televizyon izlemiyorum ama hemen tüm eleştirileri okuyorum..
Yahu eleştiri ille de yerin dibine sokmak değil. Televizyon ne kadar izlenirse, senin okurun da o kadar artar..
İzlenmenin yolu da her yerde ayni.. Yıldız Sistemi!..
Eloğlu, olmayan yıldızı yaratıyor 10 yıllardır.. Biz olanı gizliyoruz..
Dilara Gönder Amerika'da doğsa bugün Oprah Winfrey gibi kendi televizyonuna sahip olmuştu. Kız baktı olmuyor, dizi oyunculuğunu seçti.
Duygu adını daha önce bir yerlerde kaç kez okudunuz?. (Bu yazı geçen haftadan kaldı, anlamışsınızdır.
Ama günah bende değil..
Reklamlardan kalan yeri doldurma yazarı olarak elimden gelen bu..)