"Geçenlerde Trabzon'da Kerem Görsev Trio/ Ayhan Sicimoğlu Jazz konserinden sonra iki gün daha kaldım ve CNN'de yayınlanmakta olan Renkler adlı belgesel dizim için bir 'Bize her yer Trabzon' bölümünü çektim.
Maalesef müthiş müze 'Küçük Ayasofya'nın trajikomik halini de gördüm.
Müze gezisi sırasında Trabzon'da çok önemli bir tapınağın kalıntılarına rastlandığını ama maalesef üstünün hemen örtülerek apartman yapıldığını öğrendim.
Programımda, Türkiye'nin bu çok önemli kültürel tarih, hazine ve mirasının üzerine rantiyeler inşa edildiğini anlattım. Bu tapınağın hiçbir para ile satın alınamayacak değerde olduğundan söz ettim.
Bunun üzerine şu acıklı ve ibret alınacak maili aldım" diye başlıyordu Sevgili Kardeşim ve taa Tarsus Amerikan Koleji Hafif Müzik Orkestrasında hem de çifte davul çalarken tanıdığım, yılların dostu Ayhan'ın mektubu..
Eklediği mail, gerçekten acıklı ve ibret doluydu. Ve de korkunçtu. Tüyler ürpertecek kadar korkunç..
Ben de sizinle paylaşıyorum..
***
"Renkler'de Trabzon bölümünü izledim ve Hermes heykeli ile ilgili birkaç bilgiyi sizinle paylaşmak istedim. O heykel benim babaannemin evinin altından çıktı. Bizim çocukluğumuz, evin altında som altından bir heykel olduğu ile ilgili hikayeleri dinlemekle geçmişti. Şöyle ki;
Ben küçüktüm Almanya'dan 3 araştırmacı gelmiş ve babama, bizim evin altında çok büyük bir tapınak olduğunu söylemişlerdi.
Babamın anlattığından hatırladığım kadarıyla, Ayasofya'nın restorasyonunu da yapmış bir İngiliz akademisyen, hatta, burada çok kıymetli bir tarih yattığını, ama maalesef Türk arkeologlarının bunlarla ilgilenmediğini belirtmiş.
Bir de.. Babam çocukken, dedem bahçede kuyu açarken bir kız başı bulmuşlar ve dedem zamanın Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim etmiş, ama kızdan bir daha haber alınamamış. (Yaklaşık 60 yıl önce) Tabii gövdesi de inşaat kazısında ortaya çıkmadı, parçalanmış da olabilir.
Zamanında babam evin bahçesinde küçük metal paralar bile bulmuş.
Dahası.. Eski Trabzonlu bir Rum bir kadın babaanneme gelmiş ve evin altında çok büyük bir hazine olduğundan bahsetmiş ve 'Bulursanız bana da bir hediye alırsınız' demiş.
Şimdi size heykelin çıkış aşamasını anlatayım..
Babaannemin evini bir müteahhit izalei şuyu ile aldı. (Arsadaki diğer 3 evi satın alınca bizimkini de almış oldu.) Babam daha önceden bu evin altında tarihi bir eser olabileceği ile ilgili müzeye bilgi vermişti. Hatta, Trabzon'da hemen herkesin haberi vardı. İnşaat başlayınca babam zorla müzeden eleman getirdi ve çabaları sonucunda heykel ve sütunlar kurtarıldı. Bu arada kazılar, ekskavatör ile yapıldı. (Şaka gibi di mi!.) Bir de kazılar korumasız ve geceleri bile yapıldı ve yoldan geçenler hafriyattan kendilerine göre hatıralar alıp götürdüler. (Bu da şaka gibi di mi!.)
Babam Ankara Anıtlar Yüksek Kurulu'na dilekçeler yazıp gönderdi ve birkaç ulusal televizyon kanalına konuyu haber verdi. Özellikle de heykelin yerinde sergilenmesi ve tapınağın ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı. Zamanın Belediye Başkanı başta olmak üzere, Müze Müdürü, televizyon kanalları ve Anıtlar Yüksek Kurulu konuya gerekli hassasiyeti göstermiş olsaydı belki de bugün durum daha farklı olurdu.
Biz ailecek çıkan, bu heykel ve diğer eserlerin yerinde sergilenmesini çok istedik, çok çabaladık ve bu konu üzerinde çok durduk.
Ama maalesef sizin de konserinizde bahsettiğiniz gibi, rant bizi yendi.
Şimdi orada o son derece çirkin bina dikili bulunmakta.
CNN'de programı izleyince bildiklerimi sizinle paylaşmak istedim. Çünkü biz bu konuya hala çok duyarlıyız. Ülkemize ve Trabzon'a, hatta dünya mirasına yazık olduğu için.."
***
Sunay Akın ile yaptığımız Trabzon gezisinde, kentin ilginç yerlerini dolaşırken, üniversiteli gençlerden ve mahalleliden benzeri şikayetleri çok duymuştum. Bir inşaat furyası içinde tarihin nasıl acımasızca yok edildiğini anlatmışlardı. Nebil ve has Trabzonlu Sunay da çok iyi hatırlar..
"Bu ülkenin turizm politikası yok" dediğim zaman bana kızıyorlar. Anadolu bir tarih ve kültür hazinesi.. Bir yere oturup parmağınla kazısan bir şeyler çıkıyor..
Peki biz bu hazinenin değerinin farkında mıyız?. Onları çıkarmayı, sergilemeyi ve turizmde pazarlamayı biliyor muyuz?.
Güldürmeyin beni?. Acı acı bile gülecek halim yok..
Kültür ve Turizm Bakanı'nın bu olup bitenlerden haberi var mı?.
CNN gibi bir kanalda, görüntüleri ile yayınlanan bu korkunç cinayeti koskoca Kültür ve Turizm Bakanlığı kadrosunda izleyip bir şeyler yapma gereği duyan tek kişi çıkmadı.
Trabzon Turizm Müdürü dahil, bu bakanlığın, benim vergilerimle maaş alan yüzlerce adamı ne işe yararlar?.