Yok canım, Cüneyt Özdemir kardeşimin fevkalade ilgi toplayan programından söz etmiyorum.
1957'de gazeteciliğe başladığımız gün bize mesleği öğretmeye başlayan M. Ali Ağabey'in (Kışlalı) ilk dersinin adı bu.. Her gazetecinin, ilk dersidir aslında, dünyanın her yerinde.. Patagonya dahil..
"Haber yazıyorsan, içinde şu altı sorunun yanıtı mutlak olacak!.. Kim, Ne, Nerde, Ne zaman, Nasıl, Niçin?."
Haber perşembe günü, "Günün içinden" sayfamızın manşeti. Yarım sayfa verilmiş, resimaltı olmayan, bilmece gibi dört fotoğrafla.. Sonucunu fevkalade merakla beklediğim bir olay. Hani Bodrum'da başbakanı da öfkelendiren kaçak yapılar vardı ya.. İki de luxe otel için yıkılma kararı verilmişti. Mahkeme yürütmeyi, yani yıkımı durdurmuş.
Tabii çok önemli haber. Aslında birinci sayfanın tepesinden verilmeliydi bana kalırsa.. Çok da ilginç çünkü, tüm gelişmeleriyle.
Koskoca yazıyı bir nefeste okudum. İki otel hakkında son anda mahkemeden durdurma kararı alanlar haberde "Otellerin sahipleri" diye geçiyor. O kadar?.
Yahu kim bu adamlar?. Kimlerin bu oteller?..
Haberi yazan muhabir Kenan Gürbüz mutlak biliyordur. Yazmamış. Ama sayfanın editörü Murat Tunalı kardeşim, niye yazmadığını merak etmemiş. Otellerin kimlerin olduğunu da merak etmemiş.. Okuyanın fena halde merak edeceğini aklına getirmeden olmalı.. En temel unsuru eksik haberi, aynen öyle koymuş, manşetine hem de..
Ben hâlâ merak ediyorum..
Kimin bu oteller yahu?. Nasıl kaçakmış bunlar, taa bitene kadar herkes göz yummuş ve nasıl bir kaçakmış ki, bir mahkemenin aldığı yıkım kararını bir başkası durdurmuş?.
Rahmetli Savaş olsa, şimdi çoktan Bodrum'daydı..