Bir an kendimi Fahrettin Aslan'ın Maksim'inde kadınlar matinesinde zannettim.. Sağımda, solumda, önümde, arkamda kadınlar, hayır sadece genç kızlar değil, onların kaynanası yaşındakiler dahil, nasıl çığlıklar atarak izliyorlardı..
Gösteri de bu çığlıklara layıktı yani..
Los Vivancos..
Barselona Konservatuvarı'nda dans ve enstrüman eğitimi almış yedi kardeş..
Yedi yakışıklı İspanyol.. İnsanı çıldırtan İspanyol dansları.. Yere vuran ayaklardan ve ellerdeki kastanyetlerden doğan müzik..
Yani bir kadını etkileyecek ne varsa, sahnede..
O zaman da salon böyle tıklım tıklım olacak, biletler karaborsaya düşecek ve gösteri çığlık çığlığa sürecek..
Tam 1.5 saat, çılgın bir tempo ile dans etti, yedi adam.. Yani bir futbol maçını devre arası vermeden oynadılar. Öyle sağ açıkta gizlenip on dakika nefes alma falan da yok..
Bundan evvelki gösterileri 7 Hermanos'u İş Sanat'ta izlemiş, bayılmıştım. Yeni şovları Aeternum'u da Cemal Reşit Rey getirmiş..
CRR yeni Genel Sanat Yönetmeni, genç Ozan Binici'yi, daha yeni açılan sezonda üçüncü kez kutluyorum.
CRR, eski günlerini hatırlatan, harika programlar yapıyor.. Mutlak izleyin programları, internetten falan.
Los Vivancos biletleri 1.5 ay önceden bitmişti mesela.. Yasemin bile yer bulamadı, geç kaldığı için, anlayın ve erken davranın..