"Halkın beğendiğini beğenirsek onlardan ne farkımız kalır?. Biz elitiz. Biz seçkiniz.. Biz entelektüeliz. O zaman sıradan insanların zevklerini paylaşamayız.."
Eleştirmen olmanın birinci kuralı budur, bizde.. Böyle olduğu için de, halkımız eleştirmenleri dikkatle okur.. "On para etmez" dediklerine koşmak, beğendiklerinden uzak durmak için..
Sinema eleştirmenlerinden ikisini bu kural dışında tutarım.. Atilla Dorsay bir, Uğur Vardan iki..
Bunlar diyelim Sinematek, ya da Sanat Dergisine yazdıkları yazılarla, gazeteye yazdıklarının farkını bilecek olgunluktadırlar bir. Eleştirmen kompleksi dediğim o hastalıkları yoktur, iki..
O yüzden işte fena halde şaşırdım, cumartesi Hürriyet'te Last Vegas filmiyle ilgili satırlarına..
"Kadro da fena değil" diyordu..
Dediği kadroya bakar mısınız?.
Michael Douglas (İkisi Oscar, biri Altın Küre olmak üzere 30 ödülü, 28 adaylığı var.), Robert de Niro (2'si Oscar, 2'si Altın Küre, 42 ödülü, 53 adaylığı var.), Morgan Freeman (Biri Oscar, 2'si Altın Küre, 55 ödülü, 45 adaylığı var.) Kevin Kline (Biri Oscar, 8 ödülü ve 23 adaylığı var.), Mary Steenburgen (Biri Oscar, biri Altın Küre, 17 ödülü ve 12 adaylığı var.).
Uğur'a bir mesaj attım anında "Bu kadro 'Fena değil'se, bana bir 'İyi' kadro yazar mısın" diye.. Yanıt gelmedi.
Burada ikinci mesajımı "Açık" atıyorum..
"Sen de mi Brutus?."
Last Vegas, başından sonuna müthiş bir keyifle izleyeceğiniz enfes bir komedi. 19.00 gibi, sinemaların en tenha seansına gittiğim halde, bütün koltuklar doluydu. Bu da "Eh, fena değil"i izah ediyordu sanki..
Öykü neşeli.. Dramatik yapısı, sürprizli ve çarpıcı.. Dostluk, arkadaşlık nedir, öylesine güzel anlatıyor ki.. Hele yaşadığımız günler için insanın içine akıtılan bir mesaj bu üstelik.
Kahkaha attığınız sahneler var.. Göz yaşlarınızı tutamadıklarınız da..
Beş büyük oyuncunun beşi de döktürüyorlar.. Hem de nasıl döktürüyorlar..
Son zamanlarda seyrettiğim en keyifli film..
Mutlak görün.. Unutmayın.. Kadro da fena değil!..