Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıkladığı "Devlet Kültür Sanat Büyük Ödülleri" Ahmet Kaya dışında tartışılmadı. Geçiniz haber bile olmadı diğer ödül alanlar. Pek az gazete tam listeyi verdi..
Ahmet Kaya, ödülleri adeta kilitledi.
Tabii, hem de doğum günü özel seçilerek ödülün açıklanması fevkalade popüler bir haberdi. Günlerdir, gazetelerde okuyor, TV'ler dinliyorsunuz..
Üzerinde fazla durmayacağım, artık..
Ben Cumhurbaşkanı'nın seçimini olumlu bulanlardanım..
Dünyanın en kolay, ama en yanlış şeyi, bugünden bakıp, bugünün koşulları içinde dünü yargılamaktır. Bunu bu ülkede, herkes yapıyor.. Bu yüzden de, dünün yaralarını sarmak için yapılmış bir güzel eylem, tam tersine o yaraları yeniden kaşımak, yeniden kanatmak, hatta kangren etmeye sebep oluyor.
Bu haksız ve yanlış yargılamayı neden yapıyoruz.?.
Bugün olduğumuz tarafa yaranmak, ya da karşı tarafa çamur atmak için..
Kafanın içi bu olunca, çok iyi bir niyetten yeni kötülükler çıkıyor.
Bugünden bakınca, Nazım Hikmet'e yanlış yapılmıştı. Bu yanlışı düzelttik. Güzel..
Bugünden bakınca Ahmet Kaya'ya da yanlış yapılmıştı. Onu da düzelttik. O da güzel..
Ama o kadarla kalmıyor, ille karşılıklı kusuyoruz.
Linç kültürümüz içimize işlemiş.. Bir gurup yeniden Ahmet Kaya'ya kusuyor. Bir gurup da ona ödül verenlere..
O zaman söyler misiniz, bu ülkeye barış, o kimsenin dilinden düşmeyen "Barış" nasıl gelecek?.
Neyse.. Benim asıl lafım, Ahmet Kaya gürültüleri arasında karambola gelen diğer ödüller.. Hele birisi var ki, bana sorarsanız, hem de bugün Ahmet Kaya'dan fazla öne çıkarılması, tartışılması, polemiklere hatta, konu olması gereken bir isim..
Prof. Dr. Daron Acemoğlu..
Dünyanın en saygın üniversitelerinden M.I.T.'nin hocalarından. İstanbul doğumlu, Ermeni asıllı bir Türk. Galatasaray Lisesi mezunu.. Amerika'da yaşıyor. Dünyanın en etkin 10 ekonomistinden biri kabul ediliyor.
"Diktatörlüğün ve Demokrasinin Ekonomik Orijinleri" ve "Uluslar Neden Kaybeder: Güç, Refah ve Yoksulluğun Orijinleri" adlı kitaplarıyla büyük ün ve saygınlık kazandı.
Bunları 12 Haziran günü küçük bir araştırma ile öğrenmiş, ertesi gün sizlere nakletmiştim.
Merak sebebim, Hoca'nın The New York Times'da 7 Haziran'da çıkan makalesiydi.
Acemoğlu, uzun yazısında Gezi olaylarını değerlendiriyordu. O yazımda bir bölümünü alıntılamıştım. Tekrar okuyun lütfen..
"Demokrasi, sadece sandık değildir. Özellikle de oy tercihlerinin Türkiye'deki gibi pek de cazip olmadığı ülkelerde hiç değildir. İngiliz demokrasisinin olgunlaşma- sı büyük çapta 19'uncu yüzyıl sonlarındaki sokak gösterilerinin sonucudur. Bu gösteriler sadece daha önce oy verilmeyenlerin oy almalarına değil, ilave olarak, seçmenlere yeni umutlar ve imkanlar sunan İşçi Partisi'nin doğmasına sebep olmuştur. Bugün Türkiye'de, pek çok kentte geniş halk kitlelerinin, aşırı ve yoğun polis eylemlerine rağmen sokağa dökülmeleri, Türkiye'de de demokrasinin olgunlaşma yaşına geldiğinin göstergesi olabilir."
Cumhurbaşkanı Gül'ün Sosyal Bilimler Dalındaki büyük ödül verdiği, Ermeni asıllı ve bu görüşlü kardeşimiz, en az Ahmet Kaya kadar yazılıp çizilmeye değmiyor mu sizce de..
Cumhurbaşkanı'nın seçimlerinin büyük bölümünü alkışlıyor, alkışlamadıklarım dahil, tümüyle saygı ile karşılıyor, Sayın Gül'ün bir gün, müzik dalında, dünya çapında değerimiz Fazıl Say'ı da ödüllendireceğini ümit ediyorum..
("İki şehirde İki Gün"ün ikincisini, Ankara bölümünü salı günü bulacaksınız.. Bu yazı daha önce gibi geldi bana..)