İzzet Çapa, yazar Mario Levi ile konuşmuş bu hafta sonu.. Gene keyifle okuduğum bir söyleşi.. Sayfaya renk vermek için dişi yazı kullanmayı azaltıp, renkli fon kullandıkları için büyük bir bölümünü kolay okudum üstelik.
İki şeyin altını çizmek isterim, Levi ustanın söylediklerinden..
Birisi.. Bizde kibarlık olsun diye "Yahudi" lafını kullanmaz bazıları.. "Çingene" diyemedikleri gibi.. Musevi ve Roman derler.. Oysa Musevi ile Yahudi ve Roman'la Çingene farklı kavramlardır.. Bunu anlatamadım yıllardır..
Mario Levi "Yahudilik, bir kimlik ve kültürdür" diyor.. "Musevilik ise bir din.."
Dediği doğru.. Herkes Musevi olabilir. Ama Yahudi olmanız için, bir Yahudi anadan doğmanız şarttır.. Onu dememiş Usta..
Ana dil konusunda bana sorarsanız, çelişkiye düşmüş. İzzet de atlamış..
"Bir toplumu silmek isterseniz, önce dilini yok etmelisiniz" diyor..
Edebilmişler mi, Yahudileri peki..
İsrail devletinin resmi dili İbranice. Yahudilerin dili İbranice..
Peki Mario Levi'nin ana dili ne?.
Ladino..
Ladino ne?. 1500'lü yılların İspanyolcası..
Niye 1500'lü yılların?. Çünkü o tarihte İspanya'dan kovulmuşlar, ora Yahudileri.. Dilleri İspanyolca ile buraya gelmişler.. Ama İspanya İspanyolcası gelişirken, onlar Türkiye'de yaşadıkları için gelişmelerden haberdar olmamışlar.. İspanyolcaları kalmış, 1500'lerde..
İzlanda eski Norveççe konuşur ama Norveçli bile anlamaz. Çünkü yüzyıllar önce buraya geçen Norveçliler, geldikleri yılın Norveççesi ile kalmışlardır..
1984 Oyunları için Los Angeles'e gittiğimde rahatsızlanan bir arkadaşımı hastaneye götürdük. Tek kelime ingilizce bilmiyor. Doktorlar "Merak etmeyin, türkçe bilen bir hemşire vereceğiz" dediler.
Türkçe bilen hemşire, 1900'lerin başında buraya göçmüş bir İstanbullu Ermeni ailesinin kızı..
Geldi.. "İhtiramatı kadimemizi takyid ederim" dedi, türkçe. Hadi anlayın bakalım..
Ladino da öyle İspanyolca işte.. Yani Avrupa'da ibranice konuşan Yahudi kalmamış.. Peki Yahudi toplumu yok olmuş mu?. Hitler'in yaktığı Yahudiler, nece konuşuyordu?.
Hemen hepsi gittikleri ülkenin dilini konuşan Yahudiler, kimliklerini ve kültürlerini nasıl olmuş da böyle sımsıkı korumuşlar o zaman?.
İzzet bunu sormamış işte..