Şimdi başta Başbakan Yardımcısı, sonra da kıyamet koparan bazı gazetecilere sormak isterim..
Hani Palalı'nın tutuksuz yargılanmasından fena halde rahatsız olmuştunuz ya, Burcu Koçlu ve Erdal Kozan'ın "Tutuklu" yargılanmaları hoşunuza mı gidiyor o zaman?.
Bu isimleri belki de ilk defa duyuyorsunuzdur..
O zaman hatırlatayım..
Erdal Kozan, Ankara'daki Gezi protestolarına katılan bir genç. Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklandı. Tutuklama kararı veren yargıca "Arama kararında 9 örgüt sayılmış.
Örgütü siz mi seçiyorsunuz, yoksa biz mi beğeniyoruz" demiş ve 33 arkadaşı tahliye edilirken, o cezaevine yollanmıştı.
Geçen perşembe yeniden "Duruşmalı tutukluluk incelemesi" vardı ama, "Onu çok dinledik" diyen yargıç, cezaevinden getirilmesini istemedi. Kozan'ın avukatı tahliye isterken "Ayni eylemden tutuklanan diğerleri serbest bırakılmıştır. Kozan Ege Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazanmıştır. Eğitimine başlayabilmesi için tutuksuz olması gerekir" dedi, ama yargıç cebinden çıkardığı flash diske kaydedilmiş kararı tutanağa geçirdi.
Yani, karar, duruşmadan önce yazılmıştı. (Ayrıntılar, 13 eylül cuma/ Cumhuriyet).
Burcu Koçlu, İzmir'deki Gezi Parkı eylemlerinin ardından 5 temmuzda gözaltına alınmıştı. Kas hastasıydı. Ege Üniversitesi Hastanesinde 5 yıldır, düzenli ve devamlı tedavi görüyordu. Cezavindeki tecrit koşulları yüzünden uygun beslenemedi, hastalığı (Myasthenia gravis) tedavi edilemedi. Avukatı Dördüncü Yargı Paketi uyarınca tutuksuz yargılanmasını istedi. Mahkeme talebi kabul etmedi. Burcu da halen tutuklu.. (Ayrıntılar gene 13 eylül tarihli, İzmir Haber Ekspres gazetesinde.) Şimdi Palalı, Burcu ve Erdal, Gezi olayları sebebi ile gözaltına alındılar. Haklarında tutuklama kararı verildi. Palalı o sırada yurt dışındaydı. Geri döndü, gözaltına alındı, ilk duruşmasında "Tutuksuz" kararı çıktı.
Erdal ve Burcu ise, 2.5 aydır içerdeler..
Sebep üçünde de ayni..
Gezi!..
Farkları..
Tutuklu olan ikisi, protestoculardan..
Tutuksuz yargılanan ise, protestoculara saldıranlardan..
Adaletin gözü, teraziyi tutan kadının gözleri gibi bağlı olmalıdır. O zaman, herkese eşit davranabilir. O zaman mülkün yani, devletin temeli olur. O zaman Adalet olur..
Tutuklu yargılama çok özel bir durumdur.
Masumiyet karinesi gereği, insanlar suçları kanıtlana ve kesinleşene dek masum olduklarından, mahkûm gibi içerde tutulamazlar.
Tutukluluk cezaya dönüştürülmez.
Bir gencin hayatı tehlikeye atılmaz.
Bir gencin eğitim hakkı elinden alınmaz. Ben Palalı'nın tutuksuz yargılanması kararını alkışlayan belki de tek kişiydim bu köşede..
Bu yüzden Burcu ve Erdal'ın haklarını savunmaya da en çok benim hakkım var.
Şimdi tekrar, Palalı kararını eleştirenlere, yani başta Sayın Arınç ve çok Sayın meslektaşlarım ve de nihayet Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin'e sormak isterim.
Adaletin böyle uygulanması vicdanlarınızda nasıl bir iz bırakıyor, peki?.