Gazeteler, televizyonlar polissiz gün geçirmez oldular..
En güvendiğimiz kurum "Polis"e bir haller oldu..
Saldıranlar, acımasızca dövenler, beylik silahını cinayet aracı olarak kullananlar, oto yola ters girip adam öldürenler..
Şu son resme bakar mısınız?.
İstanbul'un tam da göbeğinde bir genç kız, kendisini terkeden sevgilisine üzülmüş (O da polis iyi mi), kendini vurmuş. Başında bir polis.. Göğüs bağır açık. Başında şapka yok.. Ağzında sigara.. Çıplak elinde, kızı vuran silah..
Yani "İntihar mı, cinayet mi" soruşturması olsa, en büyük delili, olay yerine gelen polis yok ediyor.. Patlayan tabancanın öyle tutulmayacağını ben biliyorum.. Eldivenin yoksa, kalem takarsın tetiğe, öyle kaldırırsın, eğer üç film izlediysen..
Yani bu nasıl bir laubalilik, bu nasıl bir gayriciddiliktir?.
İstanbul'da kimleri nasıl polis yapıyorlar?. Bunları eğiten yok mu?. Bunlara o üniformanın anlamı, değer, gururu anlatılmıyor mu?. Bunlar "Disiplin" nedir bilmiyorlar mı?.
Pervaları mı yok?.
Kaç gün geçti aradan, bilen var mı?. O sigaralı polis için İstanbul Emniyet Müdürü ne yaptı?. O polis ve o polisin amiri için?.
İç İşleri Bakanı, İstanbul Emniyet Müdürü'nden hesap sordu mu?.
Duydunuz mu?.
Balık baştan kokuyor.. Polisin günahı ne?.