Cengiz gibi (Semercioğlu) ben de geç seyrettim Uçuş'u.. İlginç bir film.. Gazetecilik açısından da ilginç bir film.. Bir pazar ekinde, ya da bir TV programında meraklı bir tartışma olurdu..
Bir uçak havada feci bir türbülansa yakalanıyor.. Uçak eski. Temel parçaları eskimiş, değişmesi için raporlar verilmiş ama değiştirilmemiş. Türbülans sonucu resmen iflas ediyorlar. Uçak komutlara itaat etmiyor.. Facia kesin.. Ama pilot akıllara durgunluk verecek bir çılgın manevra yapıyor.. Uçağı milyonluk şehrin üzerine düşmekten kurtarıyor, önce, sonra da kentin hemen yanındaki bir düz alana indirmeyi başarıyor. Kente düşse yüzlerce ölü.. Uçaktaki 102 yolcuyu kurtarıyor. Dört yolcu, iki mürettebat ölüyor, sadece..
Yapılan incelemede uçağın nasıl harabe olduğu ortaya çıkıyor. Pilotun da nasıl harika kararlar aldığı.. Ayni koşullar, pilot yetiştirmekte kullanılan similasyon cihazında gerçekleştiriliyor ve dünyanın en iyi on pilotu kabine sokuluyor. Hepsi uçağı düşürüyor ve bütün yolcuları öldürüyor..
Yani o "Çılgın kararları" alan pilot, bir kahraman..
Ama öyle mi?.
Gene görüyoruz ki, kaptan uçuştan önce iki gece, sabahlara kadar süren alkol ve seks âlemleri yapmış.. Uçuş sabahı zurna gibi. Kendine gelmek için, kokain almış, kendine gelmek için.. (Cengiz burada maddi hata yapmış. Kokain için "Uyuşturucu" diyor ve genel hataya düşüyor. Kokain uyuşturucu değil, uyarıcı..
Performans arttırıcı.. Doping.. Maradona 1994 Dünya Kupasında niye kokain kullanıyordu?. Zenginler niye seks âlemlerinde kokain kullanıyorlar?.)
Şimdi bir yanda, rezil bir uçağı ve bir kenti, dahiyane, ama çılgınca manevralarla kurtaran, öte yanda uçağa zurna gibi sarhoş, ayakta durabilmek için kokain çekmiş bir pilot var.
Ne dersiniz bu adam için?.
Hain!..
Rezil!..
Denzel Washington bu iki film gibi, filmin ikisinde de harika oynuyor. İlk film uçuş ve kazayı anlatan aksiyon.. Olağanüstü.. Sinemada gördüğüm en güzel uçak kazası sahneleriyle dolu, nefes kesici..
İkinci film, "Şarap ve Gül Günleri/ Days of wine and Roses" draması.. Alkolik iki sevgilinin yaşamları.. Ağır ama çarpıcı..
Bir yerlerde bulursanız görün ve tartışın.. En azından kendinizle..
..................
Uçuş'la ilgili bir gecikmiş notum da Ömür Gedik'e.. "Bu filmden çıkıp da Washington'un çıplak poposunu konuşmak isteyen olacak mı acaba?. Peki niye gördük o zaman" diyordu, yazısında..
Sevgili Ömür.. İstatistikler, kadınların erkek vücudunda en çok baktıkları yerin popo olduğunu gösteriyor. Hatta, kadınlar bizim popomuza, bizim onların poposuna baktığımızdan fazla bakarlarmış.. Yani.. Kendin için konuş, derler ya Amerikalılar.. Speak for yourself!..