Bizde de bir Woody Allen olmalı ki, "Radyo Günleri"ni çeksin..
O zamanlar televizyon tek kanallıydı ve aslında televizyondan başka her şeye benziyordu. Radyo dinliyorduk.. Hele müziğin kalitesini yükselten FM yayınları başlayınca..
TRT3, sadece çok sesli müzik için kurulmuştu. Harika programlar yapıyordu. Bugünkü gibi sadece otomobilde giderken değil, evde oturup radyo dinliyorduk..
Harika yapımcılar, DJ'ler vardı. Harika da programlar..
Yavuz Baydar, TRT'de "Canlı radyo yayını" yapmayı ilk düşünen olmuştu. Harika bir programcıydı Yavuz.. Ben o yıllar Modern Folk Meneceri olduğum için çok yakından tanımıştım. Denetimden geçmediği için yayınlanmayan olağanüstü güzel bir Modern Folk Belgeseli de hazırlamıştı. Sonra ne oldu bilmem..
Yapımcı Yavuz'la sunucu Şebnem Savaşçı kolları sıvadılar ve 1978'de "Stüdyo FM" canlı olarak başladı ve anında tiryakilik haline geldi..
Aradan 34 yıl, 4 ay ve 3803 program geçti.. Stüdyo FM'le aşklar yaşayan gençler, anneanneler, dedeler oldular.
İbrahim Şahin TRT'si bir gün Yavuz'a "2013 program düzenlemesinde sana yer yok" dedi, gerekçe göstermeden.. "Sana yer yok.." Hepsi bu kadar!.
Devlet Opera ve Balesi'nin Yılbaşı Konseri, Beethoven 9'uncu Senfoni'ye TRT Müzikte, cumartesi öğleden sonra yer bulamayan TRT'nin, bu dünya rekortmeni programı acımadan çöpe yollamasına şaştınız mı?.
Halkın vergileriyle yayın yapan "Kamu Radyo ve Televizyonu" burası, üstelik..
Yazıklar olsun!..