Yani bu nasıl bir güzelliktir..
Geçen sene Ertekin, Güven, Ünal, Kadıköy çarşısında dolaşırken bir manav, kırdığı bir narı ikram etmişti hepimize.. Çekirdeksiz nar.. Yenecek nar budur aslında ama her yerde bulunmaz. Nadirdir. O yüzden de öteki narlardan pahalıdır.. Müthiş bir lezzetti.. Ertesi gün yazdım.. Hem harika narı, hem de harika Anadolu insanını.. "O dost, o candan, o ikram sever Anadolu insanının adını almadım, ne ahmağım" diye de bitirdim..
Çıt çıkmadı.. Bir sene geçti aradan.. Tam bir sene.. Gene nar mevsimi.. Yasemin elinde bir sepet narla girdi içeri.. "Hıncal Bey size yollamışlar" diye.. İçinde bir zarf.. Zarfta kırık dökük bir el yazısıyla iki satır..
"Sayın Hıncal Uluç... Kadıköy Çarşısı Şen Manavdan sevgi ve saygılarımızla.. Geçen yıl çok beğendiğiniz nardan afiyetle yemeniz dileğiyle göndermeyi bir borç bildik. Yine bekler, saygılarımızı sunarız.. Şen Manav Bahattin Bakır.."
Yani inceliğe, yani zarafete bakar mısınız?.