Alex'in basın toplantısını izleyemedim.. Eve de geç dönünce açtım NTVspor'u.. "Bakalım ne demiş" diye.. Alt yazı ile geçiyorlar haberi.. "Fenerbahçe'den ayrılan Alex" diye başladı cümle.. Bir şey demiş, nokta. Sonra ikinci cümle..
"Fenerbahçe'den ayrılan Alex.." Sonra üçüncü "Fenerbahçe'den ayrılan Alex.."
Alex'in her lafını ayrı haber yapmışlar. Hepsi "Fenerbahçe'den ayrılan Alex" diye başlıyor.. Tam 25 kere "Fenerbahçe'den ayrılan Alex" lafı okudum. Başka spor haberlerini izleyecek halim kalmadı, çünkü sadece "Fenerbahçe'den ayrılan Alex" haberinin alt yazıdan geçmesi 16 dakika sürdü. Nerdeyse beşte biri de "Fenerbahçe'den ayrılan Alex" tekrarlarıydı.
Bu satırları okurken "Fenerbahçe'den ayrılan Alex" tekrarları da sizi kızdırdı değil mi?. Oysa topu topu 6 kez geçiyor yazımda.. Bir de 25 kereyi düşünün..
"Alt yazı yazmak o kanaldaki en usta gazetecinin işidir. Çünkü telgraf kadar kısa, ama telgraf kadar anlamlı olmalıdır. Bunu acemiler yapamaz.
Kısa yazmak en zor iştir" dedim. "Haber kanallarının en çok izlenen yeri alt yazılardır. Vakti olmayan insanlar alt yazıya bakarak olup bitenler hakkında fikir sahibi olurlar" dedim.. Kendim yazıyor, kendim dinliyorum. İmam bildiğini okuyor. Yahu sadece bir tek haberi 16 dakika süren alt yazının tümünü bekleyecek zaman ve sabır günümüz insanında var mı?. Haber kanalları boş gezenin boş kalfaları için mi var, yoksa, iş adamları, iş kadınları, yani zamanı en kıymetli insanlar için mi?.
Bunların müşteri profillerinden haberleri yok mu?.