Doğrusu Aziz Yıldırım'ın zamanlaması harika.. Bir M'Gladbach maçı var.. Adamlar bu yıl dökülüyor ama, ne olursa olsun, Avrupa maçı.. Bir de Beşiktaş.. Onun da Almanlardan farkı yok, ama adı derbi maçı..
Aziz Başkan biliyor ki, bu ülkede her şey skordur. Medyası da, taraftarı da, skora bakar, spora değil..
Bu iki maçı aldın mı, ki çok kolay alırsın, Alex efsanesi "Püf" diye söner..
Bir okur aradı.. Alex'in şutlandığı akşam Aykut Kocaman'ın oturduğu sitenin kapısına bir pankart asmışlar. Alex'i öven, Aykut'u protesto eden.. İki gün orda durmuş.. Fener'in Gladbach'a dört attığı gecenin yarısı da gizli eller, sessiz sedasız kaldırmış. Beşiktaş maçı bile beklenmeden..

***
Medyamıza, daha doğrusu Fener medyasına baktınız değil mi?. Gladbach'ı kim yendi?. İki gol atan Baroni.. Alex çetesinin ele başısı, sezon başından beri topa vurmayan, zaten oynatılmayan Baroni'yi kim yola getirdi, peki?. Hangi sihirli (!) el?. Aykut Kocaman mı?.. Yok canm.. Her manşette o hikaye.. Aziz Başkan çağırdı, odasına kapattı, özel bir görüşme yaptı.. Baroni muma döndü ve aslanlar gibi oynadı..
Aykut Kocaman kim oluyor.. Zafer (!) Aziz Yıldırım'ın..
Başkan da, o manşetlerle gaza gelip bağırdı. O da manşet oldu..
"Ben Samandıra'da antrenmanlara, maçlarda soyunma odalarına girmeye devam edeceğim.. Kimse engel olamaz.."
Aykut ne dedi bu lafa..
Ne diyebilir ki.. "Tıssss!..
Onun için orda zaten!..