Türker Ağabey (İnanoğlu) gene hoş bir sürpriz yaptı bize.. Büyük Kulüp'te Başkan Duran Akbulut'un konuğu olduk.. Anadolu Yakası'nın hele bizim çocukluğumuzda tam efsane kulübüne yıllar önce şöyle bir uğramış, pek de ahım şahım bir şeyler görmemiştim..
Bu defa gerçekten "Büyük" olmuş.. Duran Üstadla şöyle bir dolaştık. İş başına gelince nasıl büyütmüş kulübü, adına uysun diye.. Gez gez bitmiyor.. Açık, kapalı yüzme havuzları, ayrıca deniz üzerinde iskele tarzı plaj.. Birbirinin içinde, ama birbirinden ayrı bahçeler.. Ayni bahçede biz yemek yiyoruz. Birileri düğün yapıyor. Kimsenin kimseden haberi yok. Düğün salonu olan bahçenin üstü kapatılabiliyor. Yani yazın aniden havanın bozması, düğünü bozmuyor. Bahçe kışın, salon oluyor, falan filan..
Yemekler harikaydı. "Michelin Yıldızlı şefler mi var" dedim, Duran Başkana..
"Bizim yerli şefler" dedi..
Çok tadalım diye her şeyden azar azar ikram ettiler.. Her biri ile tek başına karın doyurabilirdim.. Öylesi..
Karşında ışıl ışıl Yunan değil, Türk Adalarına bakmak da ayrı bir zevk!..
Ayrılırken, bizleri uğurlayan Başkana "Bunu saymayız" dedim..
Sahiden de saymadım.. Böyle lezzet, böyle ortam her zaman karşısına çıkmıyor ki, insanın..