Abuzittincim,
Bu, Gazipaşa Havaalanı konusuna gene dönmek istemezdim ama Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün (SHGM) gönderdiği açıklama, bazı yazarların yarım yamalak bilgiye dayanan yazıları, beni mecbur etti.
Gazipaşa Havaalanı niye açılmasın.. Zaten açıktı. Bora Jet oraya uçuyordu. Şimdi 737-800 gibi daha geniş gövdeli uçakların inişine de izin verildi. Sorun bu noktada başlıyor. Havaalanı büyük uçaklar için riskli. Çünkü "pas geçme" durumunda karşı dağa çakılma ihtimali var. İşin şakası yok !
Bu bilinmeyen bilgi değil. Bütün pilotlarca malum.. Bunu havacılıktan anlayan bütün gazeteciler, yazarlar da bilir. Ama bi yerinizden bi yerlere bağlıysanız yazamazsınız! Sahibinizin sesi olmak durumundasınız.
Turizmle ilgili bazı holdingler, kuruluşlar bu alanın, daha geniş gövdeli uçaklar için de devreye girmesini istiyorlardı. Çünkü turizm trafiği açısından büyük işlevsel önemi vardı ve ekonomik yönden de yararlıydı. İşte Corendon (bi Türk şirketi ) uçmaya başladı. Gazipaşa'ya halen haftada sadece 6 uçak iniyor. SHGM ile birlikte bazı yazarların ifadesine göre sırada bi sürü yabancı şirket de varmış. Ne güzel.. Onlar da gelsinler ama bu Gazipaşa'nın "risk" ini ortadan kaldırmaz.
Corendon'un 737-800'le bu havaalanına yaptığı ilk uçuşta, uçakta bulunan gazeteci Kamil Cömertler'in (Yeni Anamur) köşe yazısından özetleyerek aktarıyorum :
" ...uçuş sonrası pilotlar, biz gazetecilere 'Bu havaalanına uçan kaptanlar mutlaka simulatör eğitimi yapmalı' ifadesini kullanmışlardı.
Neden simulatör eğitimi gerekiyordu? Araştırdık, soruşturduk.. Deniz yönünden havaalanına inecek olan uçaklar pas geçmeye mecbur kaldıkları takdirde, karşılarında bulunan 'dağ' büyük engeldi!"
Hatırlayacaksın Abuzittincim, bi pilot arkadaşımdan aldığım bu bilgiyi seninle paylaşmıştım. Kamil Cömertler'i telefonla arayıp sordum : "Bu uçuşta tedirginlik hissettiniz mi" dedim. Etmiş..
"Özellikle iniş sırasında tedirgin oldum. Çok sert iniş yaptı. Sert inmeye de mecburdu çünkü pistin sonunda, bilemedin 1 km. sonra, koca bi dağ vardı!"
Abuzittincim esas mesele sivil havacılıkta "güvenlik" meselesi.. Salt Gazipaşa değil. Geçen gün, bu konuda otorite kalem Uğur Cebeci Hürriyet'te yazdı. İstanbul Atatürk Havalimanı'nda, THY'nin 320 Airbus'ı, ILS sistemindeki radarlardan birinin arızası ve pilotların "dalgınlığı" yüzünden Yeşilköy sahillerine çakılmaya 50 metre kala, GPWS' nin ikazıyla (o da bi şans) kurtulmuş. Zaman geçmiş olsa da "manşetlik haber" ama nedense üzerinde durulmadı.
Madem söz ILS' ye geldi (piste yaklaşımda pilotlara yardımcı sistemlerden biri ) Gazipaşa'da ILS var ama çalışmıyor. Çalışması da mümkün değil, çünkü ne havaalanının konumu, ne de çevredeki fiziki durum buna uygun değil. Bu haberi de benden almış ol kardeşim.
Yav Abuzittincim, uçak gelirken Gazipaşa-Alanya karayolu trafiğe kapatılıyor. Çünkü yol piste o kadar yakın! Yani pilot, tekerlekleri arabanın üstüne değil de pist başlangıcına koysun diye koca yol kapatılıyor, yol! Allahtan, inen haftada 6 uçak. Yoksa bi de kara trafiği karışacak. Böyle havaalanı acaba başka nerelerde var?
Münasip yerlerinden öperim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr