Her yıl, bu zamanlar Evin İlyasoğlu, Boğaziçi'nin o efsane Albert Long Hall'ünde benim için artık geleneksel, en merak ve heyecanla beklediğim konseri düzenler..
"Harika Çocuklarımız!.."
Çarşamba gecesi koşarak gittim..
Dört harika çocuk.. Sofi Çumburidze (Keman), Ece Bozkurt (Piyano), Yener Gökbudak (Piyano) ve Berfin Aksu (Keman).
Berfin'i yıllar önce bu salonda tanımıştım. En küçükleriydi, açılışı o yapıyordu. Şimdi 13 yaşında bir genç kız adayı.. Dörtlünün en kıdemlisi.. Final yaptı bu defa.. Bir melek gibi süzüldü sahneye ve anında dinleyiciyi avcuna aldı.. Son parçası, Franz Waxman düzenlemesiyle Carmen Fantezisi, salonu coşturdu. Alkışlar dinmek bilmedi.. Berfin artık Harika Çocuk değil, uluslararası bir sanatçı.. Moskova, Tunus, Bulgaristan, İtalya, Romanya'da, Çek Cumhuriyeti'nde konserler verdi. Yarışmalara katıldı. Birincilikler, Jüri Özel ödülleri aldı..
Ece Bozkurt'u, geçen yıldan hatırlıyorum.. Bu defa Mozart ve Chopin dinledik ondan.. Ne şekerdi piyanonun başında..
Perdeyi 10 yaşındaki Sofi açtı. Nasıl heyecanlı, nasıl mutlu.. Bursa Senfoni ile solist olarak çalmış.. Bir Çardaş'la daha açılışta hepimizi havaya soktu..
Cemil Yener Gökbudak da ilk kez dinlediklerimden.. 15 yaşında yakışıklı bir delikanlı.. Ama piyanosu daha da yakışıklı.. Beethoven'le başlayıp, Saygun'la devam etti ve çok zor bir Rahmaninof'la bitirdi..
Evin, fena hasta.. Ayakta duracak hali yok, ama çocuklar için kalkmış zor bela gelmiş..
Yürekten kutladım bir daha, hele de bu Harika Çocuklar geleneği için.. Uyardım da.. "Dikkat et, sana bir rakip geliyor" diye.. "Kim o" dedi..
"Ben" dedim.. "Bu ayın Tempo dergisini al. İçinde bir Beethoven kitabı var. Onu aç.. Bir sürprizle karşılaşacaksın.."
Tempo harika bir iş yapıyor.. Her ay, çok iyi hazırlanmış ve basılmış kalın ciltli, yani saklanacak bir sanat kitapçığı hediye ediyor. Geçen ay "Klasik Müzik Dahileri" dizisine başladılar. İlki Mozart'tı.. Bu ay ikincisi Beethoven..
"Sunuş yazısı yazar mısın" dediler bana.. İkilettirmedim. Bu ne gururdur.. Yetmedi.. "Kitapla birlikte bir de CD veriyoruz. İçindeki parçaları da seçer misin" dediler.. Vay ki vay!..
Hayatımda hiç bir işi bu kadar keyifle, gururla yapmamıştım!..