Bunca yıl sonra Bodrum'da üşümek diye bir duyunun olabileceğini de keşfettim nihayet. Ne keşfetmesi.. Yaşadım..
Aslında, Marina Otelin önünde oturmuş, beklerken hissettim, gecenin serin olabileceğini.. Nebil'i aradım. "Bir hırka getirsene bana" dedim.. "Kale denizin içinde. Rüzgar çıkarsa üşürüz.."
Nebil sağolsun tişört gibi bir şey almış.. Nehir, straples bir elbise giymiş. Uzun Allahtan.. Nebil'de bir ince gömlek.. Gece ona doğru, denizden esen müthiş bir rüzgar çıkmaz mı?. Buz esiyor.. Bir yanımda Rengim Hocam.. "Genel Müdür ya, takım elbise giymek zorunda, Bodrum gecelerinde" diye acıyordum ona.. Öte yanımda Halit Ağabey.. Kıvanç.. 80'leri devirmiş maşallah.. Onda da tiril bir gömlek sadece.. Dürttü beni.. "Büyüyünce ben de Genel Müdür olacağım. O zaman takım giyer üşümem" diye..
Erkeklik var serde.. O ince tişört gibi hırkayı Nehir'in omzuna koydum.. Ama donduğum öyle belli ki.. Nehir çözüm icad etti.. Eteği yerlerde sürünüyor ya.. Arkayı kıvırdı, şal gibi omzuna aldı.. Hırkayı bana geri verdi. Giydim hemen, ısınmadım ama rüzgarı kestik hiç değilse.. Perde arasında arkamızda oturan Gani Müjde fırladı gitti. Kale yolunda turistik şeyler satan tezgahlar var.. İki şal yakalamış.. Onlar da paçayı öyle kurtardılar..
***
Finalde kızılca kıyamet.. Zorba'yla İngiliz, sirtaki dansını birbiri ardına tekrar ediyorlar. Sayısını unuttuk. Beşinci tekrar falan.. Artık oturmak yok. Hep ayaktayız.. Gani kulağıma bağırdı.. "Yahu bu Teodorakis öyle bir müzik yazmış ki, seninle ben dans etsek bile kıyamet kopar.."
Kopar mı kopmaz mı, bilmem de, 50 yaşındaki Muhamedov ile 22 yaşındaki Bulgar delikanlının dansları gerçekten müthiş..
Halit Ağbi alkış, çığlık ayakta.. "Yahu ağbi" dedim.. "İkisini üst üste koy, sana yetişemezler.."
Halit Ağbi "Ne diyorsun sen" der gibi baktı.. "Biri 50, öteki 22 yaşında.. Daha on fırın ekmek yemeliler" dedim.
Eşini dürttü Halit Ağbi, "Bak Bülbin ne diyor" diye..
***
Bu yıl sekizincisi yapılan Bodrum Bale Festivali için Kale harika bir mekan.. Avludaki portatif sahne ve tribün kullanılmaz haldeyken, Belediye Başkanı Mehmet Kocadon güçlendirmiş ve gösterilerin burada yapılmasını sağlamış.. Rengim Hocam "Gelecek sene koltuk sayısı da artacak" dedi..
Antik Tiyatroda konser izlerken ölmüştük. Orada bin yıllık taşlarda oturuyorsunuz. Arkalık yok. Yaslanamayınca benim gibi beli arızalılar için işkence. Kaledeki portatif tiyatro çok çok iyi bir düşünce. Hem mekan müthiş. Hem de oturma rahat.. Kocadon'a, kocaman bir alkış, bu Kale Tiyatrosu için.
***
Zorba'da içerde 1500 kişi vardı. Bin kişi de dışarda abartmıyorum, bilet peşinde.. "Merdivende oturmaya razıyız, bizi içeri alın ne olur" diye yalvarmışlar kapıdaki görevlilere.. Heveslerini İstanbul'a saklasınlar artık..
***
Seyirci yaş ortalaması 40'ın üstünde.. Niye?.. Gençler döndüler mi Bodrum'dan, artık emekliler kaldı da, ondan mı?. Yoksa İrek Muhammedov gibi birini izleme fırsatı gelmiş de umurlarında mı değil?.
Bence ilki.. Çünkü İstanbul'da bale geceleri gençlerle dolu..