Dünya Sağlık Örgütü Salgınlar Birimi Direktörü Profesör Ulrich Keil de "Domuz gribi salgını ilaç üreticilerinin karlarını arttırmak için, bu şirketlerle ortak üretilen bir korku kampanyasıydı" demiş. Prof. Keil, Avrupa Konseyi'nde, "Biz Kuş Gribi tahminlerinde de yanıldık ve halkta panik yaşanmasına sebep olduk. Hükümetleri lüzumsuz yatırıma zorladık" diye de özür dilemiş.
Açıkladığı rakamlara bakar mısınız?. Amerika'da geçen yıl normal gripten ölenler 36 bin. Tüm dünyada domuz gribinden ölenler 14 bin..
Paniğe kapılan, hatta öteye geçip paniği körükleyen hükümetlerden biri de bizimki.. Allah'ın günü televizyonlarda açıklanan ölüm listeleri.. Uçaklarda, havaalanlarında dehşet sahneleri yaratmalar.. Baş ağrısından ölenlere bile "Domuz gribi" demeler.. Kaç akraba ve arkadaşıma hiçbir test yapmadan "Domuz gribi" teşhisi kondu, biliyorum.
O sırada kaç yazı yazdım.. "Domuz gribinden korkmayın" diye.. İstatistikler açıkladım.
1. Domuz gribinin yayılma hızı çok düşük.
2. Domuz gribi virüsü alanlar içinde hastalanma oranı çok düşük.
3. Hasta olanlar içinde ölüm oranı çok düşük.
Alay ettiler benimle hatta.. Çünkü 43 milyon doz aşı ithal etmiştik. Başbakan "Ben aşı yaptırmam, aileme de izin vermem" dedi de, kampanya bıçak gibi kesildi. 35 milyon doz iade edildi. 8 milyonun da ancak 3 milyonu kavga dövüş yaptırıldı. 5 milyon depolarda..
Peki bu feci yanlışın hesabının sorulduğu ferd-i vahit çıktı mı ülkemizde?..
Hayır.. Herkes yerli yerinde duruyor.
Yarın bu millet, bu Sağlık Teşkilatı'na nasıl inanacak?. Onlar yeni bir tavsiyede bulunursa nasıl uyacak düşünen var mı?.
Bakanımız, maşallah, pehlivan gibi, "Gel ulan buraya" diyerek Meclis'te dolaşıyor..
Valla beni çağırsa gitmem.. Korkarım..